BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

TALİHSİZLİKLER ÜST ÜSTE GELİYOR

2 dakika okuma süresi

Önce Koronavirüs Türkiye’yi kırdı geçirdi, daha sonra ülkemizin en uygar kenti olarak tanımlayabileceğimiz İzmir’deki deprem ve bu depremde ölü sayısının her geçen gün artması, 1999 depreminde hasar gören binaların onarılıp, güçlendirilmemesi ve bazı marketlerin binaların altındaki kolonları keserek dükkan yapması hepimizi çok üzdü.Türkiye’nin bu kadar sefilleşmesi insanlarımızı her geçen gün daha da büyük bir hüsrana itiyor.

Neler yapılması lazım, nasıl yapılması lazım bu sorunlara nasıl çare bulunur, yeni depremlere karşı nasıl hazırlıklı olmalıyız?

Japonya’da depremlerde kimse hayatını kaybetmezken bizde neden bu kadar fazla insan hayatını kaybediyor akıllardaki sorular bunlar.

2020 yılı ekonominin de baş aşağı gitti bir yıl olarak hatırlanacak. Euro bir kaç gün içerisinde 10 lira sınırını aşacakken, Dolar’ında 9’a iyice yaklaştığını görüyoruz.

Koronavirüs ile küçük ve orta işletmeler tamamen çökerken, 2. dalgada başımıza neler gelecek pek bilmiyoruz. Türk Lirası’nın satın alma gücü her geçen gün azalıyor.

Tekrar depreme dönecek olursak, Türkiye’de Kızılay’a güven dip yapmış durumda. Deprem bölgesinde Kızılay’ı bulmak oldukça güçtü. Buna karşılık para toplamak konusunda Kızılay yine oldukça hızlıydı. Hepimizden 10’ar lira istiyor. Bırakın Kızılay’a yardım yapmayı, Türk halkı Kızılay’ın maden suyunu da içmemeye başladı. Bu yapı bu denetimsizlik, para hırsı ve lüks, Kızılay’ın Türkiye’de sonunu getiriyor.

Cumhuriyet tarihimizin ilk kuruluşlarından biri olan Kızılay’ın yerine yepyeni bir kuruluşun gelmesi şart.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir