Avrupa’da Türk basını var olmakla yok olmak arasında gidip geliyor

Almanya’da 80’li yıllarda tirajları 350 bine yaklaşan 9 tane Türk gazetesi vardı. Bunlar Almanya’da ses getiren, ciddi olarak lobi çalışması da yapan kurumlardı. Erol Simavi’nin o zaman hala üstünde bulunan Hürriyet önemli bir gazeteydi.

Cumhuriyet’te, Dünya Gazetesi’de haftalık olarak çıkıyorlardı fakat Alman eski Devlet Bakanı Maria Böhmer, Aydın Doğan’ın torununa Almanya’da staj yeri verdikten sonra ilk önce Hürriyet’te yaprak dökümü olması için her şey yapıldı. Ertuğ Karakullukçu diye herkese sataşan bir Genel Yayın Müdürü ve Halit Budak gibi isimler gazetenin tiraj kaybetmesine neden oldu.

Ciddi gazetecilerden olan Kerem Çalışkan gibi isimleri kaybeden Hürriyet Maria Böhmer’e taviz vermişti. Kerem Çalışkan’ı daha sonra İstanbul’da Yazı İşleri Müdürlüğü’ne aldılar daha sonra ise işten çıkarmışlardı. Hürriyet’in Avrupa’da 6 bine kadar düşen tirajlarının sorumlusu Aydın Doğan’dır. Milliyet Gazetesi daha sonra orada kapandı. Almanya’da baktığınız zaman belirli yerel gazeteler vardır. Ancak Avrupa’da tek ciddi ses getiren ve oradaki Türklerin izledikleri Kanal Avrupa’dır.

Achen bölgesinde Ahmet Salıncaklı’nın çıkardığı yerel bir gazete ve dergi yine başka arkadaşlarımızın çıkardığı dergi ve gazeteler ayakta kalmak mücadelesi vermektedirler.

Editör