ZİRVEYE TÜRKİYE NE ÖNERMELİ?
3 dakika okuma süresi
Yarın AB Zirvesi başlıyor. Türkiye elini açmış bakıyor. Herhangi bir yaptırım çıkacak mı, çıkmayacak mı konusunu tartışıyor. İngiltere’yi Brexit’le kaybeden Avrupa Birliği, Türkiye’yi de tam dışlayarak, kendisini her açıdan kapatma süreci içerisine giremez.
Macaristan ve Polonya Avrupa Birliği’ne bütçe açısından bayrak açan ülkeler. AB’deki gelişmeleri İtalya, İspanya ve önümüzdeki dönem başkanı olacak Portekiz’de çok eleştirisel bir şekilde inceliyorlar.
Angela Merkel 10-11 Aralık tarihlerini nasıl kazasız belasız atlatırım diye düşünüyor. 10 milyonluk nüfusu olan Yunanistan’la, nüfusu 1 milyon olmayan Güney Kıbrıs’ın 540 milyonluk AB’yi esir almasına kimse olumlu bakmıyor.
Türkiye olarak biz ne yapıyoruz?
Türkiye artık tam üye olarak Avrupa Birliği’ne üye olamayacağının bilincinde, böyle bir olanak yok. Buna karşılık, 1990’lı yıllarda Türkiye’ye önerilen ve hepimizin reddettiği özel statüyü hemen gündeme getirmemiz lazım.
AB 5 Ayaktan oluşuyor:
Politik katılımda Türkiye’nin şansı yok. Hiçbir ülke Türkiye’ye komisyonda 29 üye ve Avrupa Parlamentosu’nda 74 milletvekiliyle katılmasına olanak vermiyor. Bunu şimdilik parantez içerisine almamız lazım.
Avrupa Birliği bütçesine katkı yapmak ve katkı almak. Bu konuda Türkiye ciddi bir şekilde taleplerini dile getirebilir ve katma değer vergisinden belirli bir oranla GSMH’nın belirli bir oranını AB’ye yönlendirerek, bütçeden ve 3 ayrı fondan para alabilir.
Gümrük Birliği Anlaşması bugünkü haliyle değil, Türkiye’nin de eşit karar verdiği bir mecraya dönüşebilir.
Serbest dolaşım hakkı artık Türkiye’ye tam üye olsa da bize tanınmayacak bir hak, bundan şu anda vazgeçmemizde yarar var.
Güvenlik ve Savunma Kimliği açısından AB’nin her geçen gün azalan asker sayısı açısından Türkiye’nin gücüne ihtiyacı var. Güvenlik ve Savunma Kimliği’nde yer almalıyız.
Buna göre Avrupa Birliği’nin 5 ayağından üçünde yer alıp, ikisini dışta bırakabiliriz. Bunun bir örneğini tam üye olarak bilinen ve Brexit’le ayrılan İngiltere’de gördük. İngiltere buna rağmen çıktı. Türkiye’nin son olarak bunu gündeme getirmesi lazım.
Avrupa Birliği Türkiye’den katiyetle vazgeçemez. Özellikle Suriyeli geçici sığınmacıları ülkesinde uzun bir süredir misafir eden ve sayıları 5,4 milyonu bulan bu insanlara karşı AB’den çok sınırlı mali destekle bakan Türkiye, AB’nin Çin’e transit geçiş güzergahı açısından oldukça stratejik bir öneme sahiptir.
Tüm bu etkenler göz önüne alındığında Türkiye Yunanistan’dan, Güney Kıbrıs’tan ve hatta Fransa’dan daha değerli bir ülkedir.

Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.