BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

İzzet Stamati: 600 milyon dolarlık bir hacim yaratıyoruz

4 dakika okuma süresi

Tescilli Markalar Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati, Cumhuriyet’te Şehriban Kıraç’a verdiği röportajda sektöre ilişkin açıklamalarda bulundu.

Ciroların yüzde 70’in altına düşmesi durumunda gemiyi yüzdüremeyeceklerini belirten Stamati, satışların ancak günü kurtarmaya yettiğini söyledi.

“Döviz kurunun da TL’nin de aşırı değerlenmesi kesinlikle ne ihracatçı ne de ithalatçı için faydalı. Hepimizin dengesi bozuluyor” diyen İzzet Stamati, zarar ettiklerini ifade ederken “gemi giderken birden bire rotayı çevirmek çok zor. Hasarı ancak kriz bitince göreceğiz. Mağaza kapanmaları olacak ya da e-ticarete kayacak” dedi.

“Maksimum yüzde 30 ciro kaybı olursa gemiyi yüzdürebiliriz”

Pandeminin sektör üzerine olumsuz etkilerine değinen Stamati: “Maksimum yüzde 30 ciro kaybı olursa gemiyi yüzdürebiliriz. Ciroların yüzde 70’lerde kalması gerekiyor. Biz lüks markalar sadece iç piyasaya hitap etmiyoruz. Turist alışverişleri de önemli. İlk aşamada sadece temel ihtiyaç ürünleri alındı. Ama e-ticaretin devreye girmesiyle mayıstan itibaren lüks tüketim alışverişi de artışa geçti. Haziranda AVM’lerin açılmasıyla satışlar hızlandı. Pandemi tam yaz sezonunun başladığı döneme denk geldi. Bizim gümrükte bekleyen mallarımız vardı. Ekonomi birden bire kapanınca biz dedik ki paramızı efektif kullanalım, kredi, çek, yurtdışı ödemelerine yönlendirelim dedik. Gümrükteki malları mağazalar kapalı olduğu için çekmedik. Fakat aniden 12 Nisan’da bir kararname çıktı gümrükte kalan malların bile vergisi arttı. Hem döviz arttı hem vergi arttı. Orada ciddi anlamda maliyet artışı yaşadık. Tedarikçilerimize dedik ki bize bu yaz için daha fazla mal göndermeyin. Kimisi kabul etti kimisi kabul etmedi” dedi.

İzzet Stamati: “600 milyon dolarlık bir hacim yaratıyoruz”

TMD’nin piyasa üzerindeki temsiliyeti hakkında bilgi veren TMD Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati: “600 milyon dolarlık bir hacim yaratıyoruz. 5 bin çalışan ve 500 civarı mağazayı barındırıyoruz. İhracatta da çok önemli bir paya sahibiz. Tax-free (Vergisiz Alışveriş) rakamlarına göre 200 milyon dolar civarında ihracatımız var. Markaların Türkiye’de üretimleri de var. Orada da minimum 150 milyon dolarlık ihracatları var. Bu markaların ithalatta bu kadar zorlanması ülke ekonomisine faydalı değil. İthalatta kolaylık ve imtiyaz bekliyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Artan gümrük vergileri ve yükselen döviz kuru sektörü zorluyor

Artan döviz kurları ve maliyetlerinin karlılığı azalttığını söyleyen Stamati Euro’nun 8,95, Dolar’ın ise 7,50 civarında kalması gerektiğini söyledi. Üyelerinin önemli bir kısmının italatçı olduğunu hatırlatan Şehriban Kıraç’a artan gümrük vergilerine ilişkin ise “kesinlikle sürpriz oldu. Hatta dernek olarak vergi artışından 2 gün önce Ticaret Bakanlığı’na şu anda elimizdeki nakit akışını bozmamak adına gümrük vergilerinin eylül-ekim-kasım döneminde ödenmesi için yazı yazmıştık. Ama 2 gün sonra vergilerin arttığını duyduk.Vergilerin yükselmesi ürünlerin fiyatlarının yükselmesine sebep oluyor. Örneğin ithal x ürün orijinal ülkeye göre yüzde 30-40 daha pahalı oluyor. Bu nedenle turist ürünü pahalı bulup almıyor. Yerli müşteri de yurtdışına çıktığında alıyor ya da e-ticaretle dışarıdan getiriyor. Bu da ülkenin döviz kaybetmesine neden oluyor. İthalat vergileri çok arttığı için STAMATI’S adıyla kendi markamızı yarattık ve ilk mağazamızı da açtık” dedi.

“2022’de 2019 cirolarının üstüne çıkabileceğimizi düşünüyoruz”

2021 stratejisini anlatırken İMECE modeline değinen Stamati, krizden çıkış için aşılama sürecine işaret ederek “aşılamalar olursa rahatlama olacaktır. İkinci yarıdan itibaren hızlanacağımızı düşünüyorum. Yaz sezonu normal bir sezondan adet bazında yüzde 10-15 daha düşük olabilir diye hesaplamaları yapıyoruz. 2022’de, 2019 cirolarının üstüne çıkabileceğimizi düşünüyoruz” şeklinde süreci değerlendirdi.

“İş yaptığınız yabancı firmalardan Türkiye ile ilgili ne tür şikayetler alıyorsunuz?” sorusuna yanıt olarak “biz onlardan ürün aldığımızda sürekli indirim istiyoruz. Diyoruz ki ülkemizde vergi yüksek, devaülasyon oluyor, enflasyon, faiz oranları yüksek. Biz Türk müşteriler sürekli ağlayan konumdayız. Onlar sürekli bir şeyler talep etmemizden çok rahatsız oluyorlar. Gümrükler, vergilerle ilgili şikayetleri var” dedi.

Yüksek faiz kredi finansmanını engelleyici nitelikte

Finansmana erişim konusunda sıkıntılarından ve üyelerinin borç yükünden de bahseden Stamati:Türkiye’de firmaların kendi sermayesiyle iş yapma yeteneği çok düşük. İş genelde krediyle dönüyor. Bu dönemde bankalar kolay kolay para vermek istemiyor. Faizler de yüzde 25 seviyesinde” olduğunu ifade etti.

Son olarak taklit ürünler meselesine değinen Stamati, “Taklit üründe Çin ve İran’dan sonra üçüncüyüz. Bir çözüm bulunması lazım” dedi.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir