TÜRKİYE OLARAK UYGUR TÜRKLERİNE SAHİP ÇIKMALIYIZ
3 dakika okuma süresi
TAVAK Vakfı Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen uzun zamandır siyasi partilerin Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı mezalime karşı sesini yükseltmesi için çağrı yapıyordu. Dün İYİ Partı Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında Uygur Türkü bir genç kıza kürsüyü bırakarak bu konuda iktidara ve ortağı MHP’ye güçlü bir mesaj vermiş oldu.
FARUK ŞEN’İN AĞUSTOS AYINDA KALEME ALDIĞI YAZI
Çin’in Uygur Türklerine karşı yaptığı mezalim artık uluslararası alanda demokrat ülkelerin çok sert bir şekilde kınadıkları bir gelişme. Almanya’dan, Kanada’ya, Kuzey Avrupa ülkelerinden, ABD’ye kadar her demokrat ülke Çin’in Uygurlara yaptığı insan hakları ihlallerini kınıyor. Çin hükümetine uluslararası bir heyet yollanıp, izleme istekleri Çin tarafından içişlerimize karıştırmayız şeklinde reddediliyor. İçişleri demek Çin’in her türlü mezalimi uygulaması demek…
Türkiye’nin ne yapmaya çalıştığını hala anlayamadık… Tavşana kaç, tazıya tut diyor fakat Uygur Türkleri için herhangi bir atılımda bulunmuyor.
MÜSLÜMAN DÜNYASI MÜSLÜMAN UYGUR TÜRKLERİNİ SATTI
İlginç bir gelişme 57 Müslüman ülkeden Çin’i ciddi bir şekilde kınayan hiçbir ülke yok. Filistin gibi yalaka ülkeler Çin’e destek veriyor. Suudi Arabistan öldürülen Uygur Türklerinin organlarını Çin’den ülkelerine getirip hastanelerinde kullanıyor. Kadınlar iğfal ediliyor, erkekler öldürülüyor. Yurt dışında kaçmayı başaran Uygurların ailelerine de çok kötü davranılıyor.
TÜRKİYE ÇİN’E SESİNİ YÜKSELTEBİLECEK Mİ?
Çin’e iki kere gittim ve ikisinde de Urumçi, Kaşgar ve Tufan’da durumu gördüm. Tamamen asimilasyon politikası uygulayan Çin, camilerin yarısını kapatmış, kalan camilere de Suudi Arabistan’dan Vahabi din adamları getirmişler. Bunlarda insanları dinden soğutmak için her şeyi yapıyorlar. Uygur Türklerini sadece üzüm ve üzümün çeşitli ürünlerine ve hayvancılığa mahkum edilmiş fakat buna karşılık Çin’in bölgenin demografisini değiştirmek için yerleştirdikleri Çinlilere kobi destekleri ile krediler veriyor ve bölgenin hakimi haline getiriyor. Pekin’deki Türk Büyükelçi Urumçi, Kaşgar ve Tufan’a gidemiyor. Ben bu gölgeleri gezdikten sonra Türk Büyükelçi’sine ve Dışişleri Bakanlığı’na bir rapor vermiştim.
Türkiye bu konuda sessiz… Her konuda sesini çıkaran ülkemiz, nedense Uygur Türkleri konusunda sesini çıkarmıyor. Varlık fonu garanti gösterilerek Çin’den alınan krediler ülkemizi sessiz hale getiriyor. Dışişleri Bakanlığı bu konuda en ufak bir atılımda bulunmuyor. Çin’in Türkiye’de çok ciddi lobistleri var. Vatan Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık Çin’de yapılan mezalimi reddediyorlar ve bunun olmadığını söylüyorlar. Hatta Türkiye’nin bu konuda Çin’den özür dilemesi gerektiğini belirtiyorlar.
TÜRKİYE HALKI SOYDAŞLARINI YALNIZ BIRAKMIYOR
Bu akıl almaz gelişmelere karşı insanımız duyarlılığını koruyor. Hükümeti bu konuda bir şeyler yapmaya zorlamamız lazım. Nasıl halkımız İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkıyorsa, 40 milyonluk Doğu Türkistan’a, Uygur Türklerine de aynı hassasiyetle sahip çıkmalı. Türkiye belirli yaptırımlar konusunda Çin’e ses çıkarmalıyız. Çin aynı uygulamaları Özbek ve Kazaklara da yapıyor.
