Türk ekonomisi nasıl seyrediyor? AB ile ilişkiler ne yöne gidecek?
2 dakika okuma süresi
Ekonomi de durgunluk devam ediyor. Döviz kurlarında büyük bir çıkış yok. Geçtiğimiz yılın son çeyreğinde 8,50’yi bulan dolar şu anda 7,67’de dolaşıyor. Fakat Türkiye’ye giren sıcak para çıkarken, büyük hasara neden oluyor. Ciddi paralar çıkıyor, bu da ekonomimize negatif etkide bulunuyor. İşsizlik, enflasyon ve ekonomik kriz Türkiye’nin kaderi oldu. AB’ye giden yolda Türkiye ekonomisini ciddi bir şekilde düzeltmek zorunda.
Türkiye’nin AB yolculuğu şu anda tamamıyla durdu. Tam üyelik görüşmeleri yapılmıyor. Türkiye her Brüksel zirvesinden yeni yaptırımlar gelecek korkusu içinde. Türkiye, isteklerini ciddi bir şekilde dile getirmesi lazım. TAVAK Vakfı olarak bunu her seferinde vurguluyoruz.
1) Türkiye Suriyeli sığınmacıların dönmesi için çaba göstermeli, buna karşılık AB 2018-2019 ve 2020 yılları için öngörülen 3’er milyardan 9 milyar euroyu Suriyelilerin geri dönüşü için yönlendirmeli.
2) Gümrük Birliği Anlaşmasının iyileştirilmesi, kamu alımları, tarımdaki iyileştirme Türkiye için önemli. Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi ile Gümrük Birliği’nde alınan kararlarda da söz sahibi olacağız. Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi, kamu ihale alımlarının iyileştirilmesi elbette 4’lü çeteye pek yaramayacak ama Türkiye perspektifini aşmalı.
3) Artık AB bütçesinde Türkiye’nin özel bir yeri olmalı. Buna göre Türkiye AB bütçesine diğer üye ülkeler gibi ulusal gelirinin 1,8 ile ülkede toplanan KDV gelirlerinin 1,9’nu verip, buna karşılık tarımsal garanti fonu, bölgesel ve sosyal stukrur fonundan para almalı. Her açıdan Türkiye bundan karlı çıkacak.
4) NATO üyesi bir ülke olarak Türkiye, Avrupa Savunma ve Güvenlik Kimliği’nde AB ülkeleri gibi söz sahibi olmamız lazım. Bunun önüne kimse geçemez . Avrupa’da çatışma alanlarının 18’inin 14’ünde Türkiye taraf. Türkiye bu konuda Avrupa’da söz sahibi olacaktır.
