6 NİSAN TARİHİNDE ANKARA’DA GERÇEKLEŞECEK AB-TÜRKİYE ZİRVESİ ÖNEMLİ GELİŞMELERE IŞIK TUTABİLİR
3 dakika okuma süresi
Uzun zamandır Türkiye’ye gelmemekte direnen AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen ve Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, nihayet Türkiye’ye geliyorlar. Ursula Von Der Leyen, Angela Merkel’in bütün önerilerine rağmen Türkiye’ye gelmemekte direnmişti. Türkiye’ye geldiği takdirde belirli tavizler vermesi gerektiğinden hareket eden Leyen, AB Dış İlişkiler Yüksek Komiseri Josep Borrell’in raporu çerçevesinde Türkiye ile yeni bir dönem başlatmak zorunda kalacak.
TÜRKİYE AB’YE İKİLİ İLİŞKİLERDE DİYALOG İÇİN FIRSAT SUNUYOR
Mart ayında gerçekleşen zirveden bizi rahatsız eden konular çıkmasa da Doğu Akdeniz konusunda Antalya Limanı’nda bulunan Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi’nin Türkiye’nin ilan ettiği deniz yetki alanlarından geri çekilmesinin ve Kıbrıs konusunda tekrar ikili görüşmelere başlamamız gibi konularda AB’nin Türkiye’ye dayatmaları var. Ayrıca AB, Türkiye’ye karşı Göç Mutabakatı çerçevesinde biraz daha para verme konusunu açarken, Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi konusunu da açık bir şekilde dile getirmemişti.
TÜRKİYE’NİN AB KOMİSYONU BAŞKANI URSULA VON DER LEYEN’DEN TALEPLERİ NELER OLMALI?
1) Yeni fasılların açılaması,
2) Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi,
3) TAVAK Vakfı’nın önerdiği ve yavaş yavaş Dışişlerinde de ilgiyle karşılanan “özel statü” konusunda adımların atılması.
ÖZEL STATÜ KONUSUNDA MÜZAKERELERİ BAŞLATMAK İLİŞKİLERİN GELECEĞİ AÇISINDAN ÖNEMLİ
Özel statüye yönelik olarak Avrupa Savunma ve Güvenlik Kimliği’nde yerimizin olması ve AB bütçesine para vermek-para almak gibi konuların gündeme gelmesi lazım. Ayrıca serbest dolaşım hakkı her ne kadar Türkiye’ye verilmeyecek olsa da belirli konularda Türkiye’den sağlık personeli ve aşçıların Avrupa’ya gidebilmesinin daha kapsamlı bir şekilde uygulamaya konulmasını ve yine başka branşlarda da bunun gerçekleşmesini istemek lazım.
BİR DİĞER ÖNEMLİ KONU SURİYELİ SIĞINMACILARIN GELECEĞİ
AB, Türkiye ile özel statü konumunu kararlaştırdıktan sonra tam üyelik yolunu derukte etmesi şart. Bunun için fasılların başlaması, hemen Suriyeli geçici sığınmacılar için paraların yollanması, bir adım daha atarak AB’nin Kuzey Suriye’ye yatırım yaparak geri dönüşü teşvik etmesi lazım. Yoksa 5,4 Suriyeliye burada bakmakla yükümlü olan Türkiye, bir de 4 milyon Suriyeliye Kuzey Suriye’de her türlü yardımı yapıyor. Ulusal geliri her geçen gün düşen ve ekonomik krize giren Türkiye artık sığınmacılara bakmakla mükellef değil.

Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.