Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Türkiye’nin sınırları açık kapı metoduyla çalışmamalı

2 dakika okuma süresi

2 sene önce Prof. Dr. Faruk ŞEN

Dünyada şu anda Türkiye 8 milyonun üstünde sığınmacıya kapı açmış ve kaçak insan çalıştıran bir ülke konumunda. Türkiye böylece dünyada ilk sırayı alırken Türkiye’yi Pakistan, Uruguay ve Uganda takip ediyor.

Suriyelilerden sonra kitlesel Afgan göçü bekleniliyor

Suriye ile olan 720 kilometrelik sınırımızı açtık, 5,4 milyon Suriyeli sığınmacıyı besliyoruz. Bunlara harcadığımız paraya baktığımız zaman kendi insanımıza harcadığımızdan çok daha fazla. Buna Irak’tan kaçanları da dahil edelim. Türkiye’ye hala İran rejiminden kaçan İranlı sayısı da artıyor ve İranlıları da bu sayıya dahil etmemiz gerekiyor. İBB’nin tespitlerine göre güzel ilçemiz Kadıköy Türkmenlerin istilasına uğramış bulunuyor. Esas göç dalgası şimdi başladı. ABD’nin ve NATO’nun çekilmesinden sonra Afganların ilk kaçmayı düşündükleri ülke Türkiye oldu. Afganlar İran üzerinden yürüyerek Türkiye sınırını geçiyorlar ve hemen sığınmacı durumuna geliyorlar. Günde en az bin kişinin sınırlarımızı geçtiği düşünülüyor. Şu anda ülkemizde 400 bin olan Afgan sayısı böyle giderse milyon sınırına yaklaşacak.

Türkiye Orta Asya’dan ve Ortadoğu’dan gelen kitlesel göçlerle geleceğini riske atıyor

Türkiye’ye vizesiz olarak uçaklarla gelen Orta Asya Türk Cumhuriyetleri vatandaşları (Türkmen, Özbek, Azeri) hemen ülkenin bir parçası olmaya önem veriyorlar. Bu ülkelerin arasında Azerbaycan bizden vize isterken, biz bunlardan vize istemiyoruz. Artık Türkiye’ye bu gibi ülkelerden vizesiz girişin durdurulması lazım. Nüfus şu anda gerçekçi olursak kaçak sığınmacılarla birlikte 83 milyon sınırını çoktan aşıp, 91 milyona yaklaşmış bulunuyor. Diğer ilginç bir gelişme ise son yıllarda 4 milyon iyi yetişmiş Türk genci, orta yaşlısı, sermayedarlarla birlikte ülkeyi terk etmiş bulunuyor. Bu göç dalgasıyla benim kaliteli insanım kaybedilirken, Suriyeli, Afganlıları Türkiye’de barındırmak pek akıl işi değilmiş gibi geliyor.