TÜRKİYE YANIYOR
3 dakika okuma süresi
Kasvetli bir söylem olacak ama ülke cayır cayır yanıyor.
Hava sıcaklarının yanında, ekonomik yangın, mülteci yangını,işsizlik yangını, korona yangını, enflasyon yangını derken şimdi de yangın ormanlarımıza sıçradı.Ülkemizin bir çok yerinde birden bire bu durumla karşılaştık ve yetkililerin bunun nedenini bulacağına inanmak istiyoruz.
Telefona gelen mesaj
İşte tam bu durumda iken dün telefonuma gelen mesajı şaşkınlıktan bir daha okudum ve benim gibi birçok kişiye bu mesaj gelmiş idi.
-Canımız ormanlarımız yanıyor; Kızılay tüm imkanlarıyla sahada 10 TL destek ol , ateşi birlikte söndürelim.
İçerik tam olarak bu.
Ya !
Yangın cayır cayır sürerken ne yapacaksınız bu parayı?
Bu nasıl bir zamanlamadır böyle. Acil durumlarda Kızılayımızınkanalize olacağı konu bu mu olmalıydı?
Her felaketi fırsata çevirmek; sivrisinek soksa halkın kapısına gelip el açmak doğrumu?
İstanbul depremi olsa vay halimize desenize!
Oysa biz IMF’ye borç verecek kabiliyette bir ülke değilmiyiz?
Çakmak çakamıyoruz heryerden doğalgaz fışkırıyor memlekette!
Kıskanılan bir ülkenin bu duruma düşürülmesi düşündürücü…
Bence Kızılay’daki yöneticiler dış güçlerin güdümünde(!) güçlü dev ülkemizin itibarını zedelemek için böyle el açma olaylarına giriyorlar itibarımız bozulsun.
Bu konu detaylıca araştırılmalı…
Cumhurbaşkanımızın talimatıyla
Dış işleri bakanı Çavuşoğlu orman yangınlarla ilgili olarak‘cumhurbaşkanımızın talimatıyla soruşturma yapılıyor’ dedi.
Benzer şekilde deprem sonrasında ‘cumhurbaşkanımızın talimatıyla deprem yerine gidiyoruz’ demişti bir başka bakanda…
Yeni Türkiye’de sık sık duymaya başladığımız bir söylem.
Koca bakansın talimatsız bir aksiyon alamıyor musun…
Haluk Levent mi acil işler bakanı; ülkenin dört bir yanında yardıma muhtaçlara koşuyor…
‘Duyar duymaz olay yerine gittim, bürokratlarıma talimat verip müdahaleye başladım’ neden denilemez yoksa…
İlla icazet ve referans cumhurbaşkanı olup; ona bir selam çakıp gözüne girmesen, adını almasan sana darılırmı?
Yeni Türkiye’yi anlamakta zorlanıyorum…
Her taraf yangın yeri
Hal böyle iken 5 milyon mülteciyi yurda sokup; kısıtlıimkanlarımızı onlara harcarsak 10 milyon işsizimiz oluşur.
Kayıt dışı istihdama kendi elimizle yol açarız.
Vergi gelirleri azalır gider artar.
1 Türk vatandaşı 1 maaşın yarısı kadar ülkeye maaşından gelir katarken; 1 mülteci o 1 maaşını ülkesine ailesine yollar. Bunun 2 katı kadar bir tutarda barınma sağlık eğitim giderlerini devlet karşıladığı için ülke bütçesine yük olur.
Geleceğe ümitle bakacak birşeyimiz kalmaz ve toplumsal sorunlar başgösterir.
Şuan işte tam buradayız.
Hep konuştuğumuz ‘Bayram’ bitti. Sonrasıda geldi; piyasalarda yüksek enflasyon beklentisi faizin yüksekliği; dolar TLkurunda 9; dolar euro kurunda 11 ve üzeri kur baskısına yol açar.
Bakmayın öyle şuan 8,50 altına kurun seyrettiğine… 2 yıldır ülkeye pandemidönemiyle giremeyen gurbetçilerin bayram dolayısıyla yurda 20,000 usdlik son model mercedesleriyle giriş yapıp ortalama aylık maaşları olan 2500 euroyu harcamaya başlamalarının oluşturduğu bir durum olabilir.
Diğer taraftan gerçekten Avrupa’dan bakınca imrenilecek bir durum…
Vatandaşımızın bir ay içinde elde avuçta kalan 2500 tl ile nasıl yetinmeyi başardığı durumu kıskanılmayacak gibi değil!
Doğal varlıkları, canlıları koruma hassasiyetimiz kıskanılmayacak gibi değil!
Canla başla ülkesi için çalışıp endişelenen bürokratlarımız kıskanılmayacak gibi değil!
Geleceğe bakan, umutlu gençlerimiz kıskanılmayacak gibi değil!
Velhasıl zaten cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ‘Batı bizi barajlardan, köprülerden, metrolardan dolayı kıskanıyor.’

Brandday.net yazarı / ekonomist