BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

HER ŞEY OY İÇİN

3 dakika okuma süresi

Ve beklenen oldu.

TCMB para politikası kurulu, faizi yüzde 19’dan yüzde 18 seviyesine düşürdü.

Çekirdek enflasyon söylemi faizin zaten düşeceğini göstermişti.

Doların vereceği refleksi bile bile bu faiz kararını almak gerçekten cesaret istiyor.

MB başkanı dolar 8,5 iken faiz indiren  Başkan olarak tarihe geçecektir.

Sanki diğer MB başkanlarına emir verilmiyor muydu faizi düşür diye; boşuna mı istifa etti onlar?

MB başkanı koltukta kalmayı seçmiştir.

Peki şimdi ne olacak?

Merkez bankası faizi neden indirdi?

Faizden çıkan para nereye gidecek?

Paranın maliyeti düştüğü için fiyatlar genel düzeyi düşecek mi?

Değerli okurlarım, MB’nin faiz düşürme kararı mevcut ekonomik ortamda iktisadi bir karar değil, tamamı ile siyasi bir karardır.


Yaklaşan seçimler, AKP tabanında kriz ve yoksulluğun hissedilmeye başlaması hükümette ciddi endişe yarattı. Çünkü makarna, yumurta, un bile artık astronomik rakamlara geldi. Mevcut hükümet planlama, strateji geliştirme, aksiyon alma, halka hizmet konularından yoksun olduğu için en iyi yaptıkları planı devreye soktular: popülist ve içi boş söylemler.

Bir yıldır ‘nasıl doğalgaz bulduk’ müjdesinin mutluluğunu pompaladıkları sokaktaki vatandaşa, şimdi de “reisimiz daha ne yapsın, faizleri de düşürdü işte; dünyaya meydan okudu ama dış güçler düşük faize rağmen Türkiye’de enflasyonu yükseltiyor’’ desin diye bu intihar şiddetindeki faiz kararı alındı.

Bizi bekleyenler

Faizden çıkan para kırılgan borsa yerine şiddetle dövize aktı ve akmaya devam edecek.
Enflasyon ve fiyatlar genel düzeyi üzerinde hiç bir etkisi olmayacak. Çünkü Türkiye üretimde dışa bağımlı bir ülke. Tüm maliyetler döviz üzerinden oluştuğu için finansman maliyetinde de bu faiz indirimi anlamlı bir etki yaratmayacak. Aksine döviz maliyeti sebepli şiddetle artan bir enflasyon sürecine bugün itibariyle girmiş bulunmaktayız.
Ekmeği dolarla almayan arkadaşlar için, fırının elektriğinin, ekmek arabasının mazotunun dolar ile alındığı hatırlatmak isterim.


Değerli okurlarım, Berat Albayrak Mercedes’e binmeyen, tatile gitmeyen, köle gibi çalışan, bitkiden hallice bir vatandaş istediğini bildiğiniz üzere canlı yayında dile getirmişti.

Berat Albayrak modeli ekonomi sistemi tüm hızı ile devam ediyor. Yükselecek kur ile alım gücü sürekli düşecek, AB’ye Çin’den daha ucuza emek, yoğun mal üreten, sosyal hayatın olmadığı dev bir fabrikaya dönüşeceğiz. Ev, araba, tatil fiyatlarına her geçen gün daha çok şaşıracağız


5 market

Buda oldu sevgili başkanımız 20 yıllık pahalılığın sorumluluğunu 5 market’e yıktı. Dünya beşten büyüktür diye haykırırken; Türkiye ekonomisinin 5 markete yenilmesi de ne bileyim…

Başkanımızın müthiş bir bakış açısı var. Konu ne olursa olsun asla hükümet suçlu değil. Suçlu hep başkaları. Burada dış güçleri kullanamayınca suçu market lobisine atmış gibi gözüküyor. Müteahhitler hazır olun yakında emlak pahalılığıyla ilgili size de pay düşebilir.

Önceki dönemlerde göçmenlere 40 milyar dolar harcadık diyen reis-i cumhurun yıllık cirosu 18-20 milyon olan marketleri diline dolayıp pahalılık faturasını onlara çıkarması ve kendisini bu durumdan bağımsız kılması gerçekçi olamaz.

“Bu kur falan, bunların hiçbirisi bizim geleceğimizi belirleyen şeyler değil. Bizim geleceğimizi, biz belirleyeceğiz. 24’ünde siz bu kardeşinize yetkiyi verin, ondan sonra bu faizle şunla bunla nasıl uğraşılır göreceksiniz”

Dediğinde dolar 4.74’tü…

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir