BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Ursula Von Der Leyen’in 50 kilometrelik jet seyahati Alman kamuoyunun gündeminde

3 dakika okuma süresi

Angela Merkel’in politikayı bırakmadan önce AB’nin başına getirdiği eski Almanya Savunma Bakanı Ursula Von Der Leyen’e yönelik iddialar çok arttı. Merkel, 7 çocuk annesi olan Leyen’i hem savunma bakanı olarak hem de partisi içinde her zaman öne çıkarmıştı. Son olarak AB Komisyonu Başkanlığı uzun bir zamandır Almanya tarafından yönlendirilmemişti. Bu fırsatı kullanan Merkel, Leyen’in AB Komisyonu Başkanlığı görevi için desteklemişti.

50 kilometre için özel jete bindi

Ursula Von Der Leyen 2019’da AB Komisyonu Başkanı olarak seçildiğinde Avrupa kamuoyu tarafından pozitif algılanmıştı. Fakat Angela Merkel politikayı bırakma kararı almasından sonra Ursula Von Der Leyen’in bütün “falsoları” Brüksel ve Berlin kamuoyunda ortaya döküldü. 50 KM’lik mesafeye özel jetle gitmesi, harcamaları, başlayıp bitiremediği işler ortaya çıktı. Haberde ”AB Komisyonu, 2021’i “Raylar Yılı” ilan etmişti. Ancak komisyon başkanı Ursula von der Leyen yaz aylarında kötü bir örnek oldu…” ifadeleri kullanıldı. AB Komisyonu Başkanı’nın bu yaz yaptığı seyahatlere yansıdığı, “iklim dostu tren yerine özel jeti tercih ettiği” aktarılırken “Avrupa Birliği, 19 dakikalık uçuşu nasıl haklı çıkarıyor?” sorusu yöneltildi.

AB içinde Alman ekolü yerine Fransız ekolü mü başlıyor?       

Leyen başta biz Türklere de sempatik gelmişti fakat Türkiye’ye ve Türklere yönelik olumlu hiçbir adım atılmadı. Angela Merkel ve Ursula Von Der Leyen’in politik etkisi artık AB’de sona eriyor. Leyen’in ortaya çıkan skandalları, başlayıp bitirmediği işlerin hesabı başta Berlin olmak üzere Brüksel’de de soruşturuluyor. Herkesin beklentisi, Ursula Von Der Leyen’den sonra AB Komisyonu Başkanlığına kimin getirileceğine yönelik oldu. Bu konuda ortaya atılan görüşlerin başında bir Fransız politikacının göreve getirilmesi düşünülüyor. Bu şekilde AB içinde Almanların etkisi, Merkel ve Leyen’le sona erip, bir Fransız ekolünün AB içinde gelişmesini ortaya çıkaracak. “AB’nin bu şekilde politik olarak Fransa’nın etkisine girmesi, Türkiye açısından yararlı olur mu?” diye sorduğumuz zaman benim yanıtım: “Hayır.”

Fransız ekolü Türkiye için iyi değildir. AB’nin Ankara Büyükelçiliğine atanan Alman diplomat AB’nin son Türkiye raporunda Türkiye’ye yönelik ılımlı ifadelerin geçmesinde etkili olmuştu. Şimdi bakalım Almanlardan sonra Fransız ekolü etkili olacak mı? Olduğu takdir de AB-Türkiye ilişkileri nasıl şekillenecek bunu göreceğiz. Bu gelişmelere ek olarak AB’nin yeni dönem başkanı Fransa’nın olacağını hatırlatmak isteriz.   

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir