BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Yeni Alman Hükümeti ile ilişkiler güç olacak

3 dakika okuma süresi

Türkiye ve Almanya arasında ilişkiler zaman zaman gerginleşse de Tayyip Erdoğan ve Angela Merkel arasında ciddi bir işbirliği vardı. Angela Merkel, Türkiye’ye haksızlık yapılmasın diye AB içinde Ursula Von Der Leyen’le birlikte Türkiye’ye oldukça kol kanat geriyordu.

Şimdi artık Merkel yok. Sosyal Demokrat, Yeşil ve Hür Demokratların koalisyon hükümeti var. Hoş, bu koalisyon da henüz kurulamadı. Hür Demokratlar ve Yeşiller arasında ciddi çatışmalar var, fakat eninde sonunda ortak bir zeminde anlaşacaklar.

Baktığınız zaman Yeşiller Türkiye’ye karşı demokrasi, insan haklarını gerekçe göstererek her zaman sert bir politika uygulamışlardı. Özellikle Türk kökenli olduğu söylenen Cem Özdemir, tüm politikasını Türkiye düşmanlığı üzerine kurmuştu.

Hür Demokratlara baktığımız zaman yakından tanıdığım Christian Lindner, Almanya’da belirli parasal skandallara karışmış bir kişidir. Onunda Türkiye’ye çok sert baktığını bilirim. Özellikle eski Almanya Dışişleri Bakanı Hans-Dietrich Genscher’in bir devamı olarak nitelendirebileceğimizi bu kişi, eski Almanya Başbakan Yardımcısı Jürgen Möllemann veya diğer FDP’liler gibi akılcı politikacılardan çok saldırgan bir kişiliğe sahiptir.

Gelelim Başbakan Olaf Scholz’a… Olaf Scholz büyük bir aksilik olmazsa, Aralık ayından itibaren Almanya’nın yeni Başbakanı. Olaf Scholz’un Türkiye’ye karşı ılımlı yaklaşan bir politikacı olduğundan hareket edebiliriz.  

Son gelişmeler çerçevesinde Angela Merkel’den sonra AB Komisyon Başkanı Ursula Von Der Leyen’in de uzun bir süre yerinde kalmayacağından hareket edebiliriz. Fransızlar bu konuda ağırlıklarını ortaya koymak istiyorlar.

AB içinde Fransa, Türkiye karşıtı bir blok oluşturuyor

Fransa büyük ölçüde Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın arkasında duran bir ülke. Buna karşılık Avusturya ve Lüksemburg gibi ülkelerde Türkiye karşıtı politikalarını daha ön plana çıkaracaklar. Türkiye AB’ye giremedi. Sokmadılar. Şimdi dışarda kalan bir ülkeye karşı AB’den daha fazla saldırı gelecek. 84 milyonluk Türkiye’yi AB’nin tam olarak karşısına alması, akıl dışı bir olay. Bu konuda Yunanistan bile son zamanlarda daha akılcı politikalar uygulamak niyetinde.

KEİ artık önemini kaybetti

Türkiye 1990’lı yılarda Karadeniz Ekonomik İşbirliği adında bir uluslararası kuruluşu ortaya çıkarmış fakat bu birliğin kurucu Turgut Özal tarihsel bir hata yaparak Yunanistan’ı üye yapmıştı. Karadeniz’e kıyısı olmayan Yunanistan, bu işbirliği örgütünün en önemli kuruluşu olan KEİ Bankası’nı Selanik’e getirmişti. Şimdi Türkiye artık KEİ’de de söz sahibi olamıyor. Bulgaristan ve Romanya’nın AB’ye tam üye olmasından sonra KEİ işlerliğini yitirmiş bir kurum konumunda. Türkiye’nin işi güçleşiyor. Bu açıdan değerlendirildiğinde, Türkiye dış politikada silkelenip kendine gelmesi ve yeni atılımlar ortaya koymasının zamanı geldi.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir