İstanbul’da gerçekleşen Türk Konseyi Zirvesi neler getiriyor?

Uzun bir aradan sonra İstanbul’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde Orta Asya Türk Devletleri liderleri ve Macaristan Başbakanı’nın katılımıyla bir toplantı gerçekleşti ve toplantıya isim olarak “Türk Devletleri Zirvesi” seçildi.

Bu zirvedeki en önemli olaylardan biri, aradan geçen 30 yıldan sonra Özbekistan’ın resmi dil olarak nihayet türkçeyi kabul etmesi oldu. Zirvede “yedi çıplak bir hamama yakışır” sözüyle ülkelerin birbirleriyle gerçekleştirdiği ticaretin ekonomik oranı %4’ü geçmediği ortaya çıktı.

Son zamanlarda AB’den her geçen gün daha fazla dışlanan Macaristan, Türkiye ile yeni bir yakınlaşma içinde. Bu yakınlaşmaya yakın zamanda İngiltere’de dahil olacak. AB ülkelerinde herhangi bir çözülme olmuyor, fakat Polonya’da AB’den memnun olmayan ülkeler arasında yer alıyor.

Şimdi bu zirvenin en büyük eksiği nedir diye tartışalım

Türk Devletleri Zirvesi’nde maalesef en önemli eksiklik, Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KTC) Cumhurbaşkanı’nın davet edilmemesi oldu. Türkiye’nin bu noktada diplomatik girişimlerinin yetersiz kaldığından hareket edebiliriz. KTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın zirveye katılan liderlerle görüşmesi çok önemli bir kazanım olacaktı. KTC bu zirvede, tam üye olmasa bile özellikle “gözlemci” veya “ortak üye” sıfatıyla yer alabilirdi. KTC’yi maalesef Türkiye’de yalnız bırakıyor. Orta Asya Türk Cumhuriyetleri de bu konuda parmaklarını kıpırdatmıyorlar. İslam İşbirliği Örgütünü bir yana koyalım, bunların Filistin’e bir hayrı olmadığı gibi KTC’yi tanımayı bırakın, Güney Kıbrıs Rum Hükümeti ile anlaşma üzerine anlaşma imzalıyorlar. İnanın yakın zamanda eski AB ülkesi İngiltere ve AB’nin en önemli ülkesi Almanya, KTC’ye bir statü verirlerse şaşırmayalım.

Prof. Dr. Faruk ŞEN

Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.