BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Faizleri indirmek çözüm değil

2 dakika okuma süresi

Türkiye’de hükümet, faizleri aşağıya çekerken, enflasyonun düşeceğini ve ekonominin düzeleceğini öne sürüyor. Faizler %19’dan %15’e kadar indirildi. Aralık ayında %1 veya %2’lik bir faiz indirimi gelirse, şaşırmayalım.

Faiz indirmenin hedefi nedir? Banka kredilerinin ucuzlayıp, halkın üretime ve tüketimi yöneleceğinden hareket etmek, böylece bir canlanma olacak ve enflasyonda aşağı düşecek. Bunun böyle olmadığı artık açığa çıktı. Faizlerin indirilmesinden tek yararlananlar dövizle ilgilenenler oldu. Bakın döviz aldı başını gidiyor. Dolar, euro ve strelin yükselişini sürdürüyor. Bunun Türk ekonomisine verdiği zararlar çok büyük. Türkiye ihracatını arttırıyor ama ihracatını ara malları ithal ederek yapıyor. Ara mallar dolar ve euro üzerinden hep artıyor.

Tarımda maalesef Ziraat Bankası, tarım kredileri yerine 750 milyon dolar kredi Demirörenlere verip, parasını da geri alamadığı için tarımda kredi verme olanağı azaldı. Verilen kredilerinde faizlerinin çok yüksek olduğunu görüyoruz. Ekonomi böyle giderse bir çöküş kaçınılmaz olacak. 84 milyonluk Türkiye’de İnsanlarımız biraz huzura ve refaha kavuşmak istiyor. İnsanlarımız artık çok pahalıya yapılan ve döviz üzerinden alınan yap-işlet –devret altyapılarına para vermek istemiyor.

Faizlerin Aralık ayında %2 oranında arttırılması dövize kaçışı durduracak. İnanın enflasyona da negatif* bir etki yapmayacak. Ziraat Bankası’nın bundan sonra kredilerini tarım alanlarına kaydırması ve Demirören’e yaptırdığı gibi çiftçiden de hiç olmazsa faizleri almaması tarım üreticilerini rahatlatır. Türkiye, tarımda kendine yetebilen dünyada 7 ülkeden biriyken, şimdi ithalatımızda tarım ürünleri çok büyük yer tutuyor.

Geleceğini tehlikede gören gençler, Türkiye’den kaçmak için adımlar atıyorlar. Türkiye’den kaçanlar arasına Ali Ağaoğlu’nun da olduğu iddia ediliyor. Kendisi jetiyle paralarını İngiltere’ye götürürken yakalandığı söyleniyor. Bunlar Türkiye’nin geleceğini karartan olaylar buna hepimizin dur demesi lazım.  

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir