Çin’in ekonomi modelini mi uygulayacağız?
2 dakika okuma süresi
Son günlerde Türkiye’de enflasyonun artması, dövizin önlenemeyen artışı ve hızla artan fakirleşme “acaba Türkiye’de Çin ekonomisine geçişi mi hazırlıyoruz?” düşüncesinin hakim olmasını sağladı.
Çin ekonomisi nedir?
Çin, 50 yılda hakikaten 1,3 milyarlık nüfusunun 300 milyonunu büyük kentlerde istihdam ederken, 1 milyar Çinliyi hala pirinç tarlalarında yokluk içinde yaşatan bir ekonomik modele sahiptir. Her yıl büyük kentlerde ölen insanların yerine pirinç tarlalarından 10-15 milyon insanı büyük kentlere getirip, bunları çalıştıkları yerlerde yatıran, 7-24 kontrol altında tutan bir modeldir. Çin ekonomi açısından bugün ABD’yi geçmek üzeredir. Dünyanın birçok ülkesinde de çok ciddi ekonomik ilişkilere sahiptir. Buna karşılık Çin yarı demokratik bir model uygulamakta, kendi insanlarını sömürmekte, fakat bu sömürmede de belirli iyileşmeler görmekteyiz. Türkiye’de taban ücreti 220 dolar civarına gerilerken, Çin’de taban ücreti 400 dolara yaklaşmaktadır. Çin’de şehirlerde yaşayan insanların refah seviyesi artmaktadır.
Türkiye ucuz işgücü ile büyüme modeline geçmemelidir
Çin’in ekonomik modeli dışında, kendi ülkesindeki azınlıkları en fazla ezen ülke konumundadır. 57 ayrı etnik grubun yaşadığı bu ülkede başta Uygur Türkleri olmak üzere birçok azınlık baskı altında yaşamaktadır. Çin’in ekonomideki gücü ucuz insan kaynağından oluşmaktadır. Böylece Çin belirli ürünleri kendi ülkesinde yok pahasına üreterek yurtdışına satmaktadır. Çin modelini son zamanlarda Pakistan, Bangladeş gibi ülkelerde uygulamaktadırlar. Türkiye, Çin’in ekonomik modelini uygulamamalıdır. Böyle bir model mutsuz olan insanlarımızı daha da mutsuz edecektir. Çin antidemokratik bir ülkeden yarı demokrasiye yönelmektedir. Biz demokratik bir ülkeden bu modele geçersek ilk önce yarı demokratik bir ülkeden antidemokratik bir ülkeye geçiş yaparız. 84 milyonluk Türk halkı bunu hak etmemektedir.

Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.