Türkiye Rusya ve Ukrayna arasında köprü görevi üstleniyor
2 dakika okuma süresi
Türkiye’nin hem Rusya ile hem de Ukrayna ile ekonomik ilişkileri var. Rusya ve Ukrayna’dan buğday ihtiyacımızın %80’nini sağlıyoruz ve bu iki ülkeden gelen turistler, toplam turizmimizin neredeyse %30’nu oluşturuyor.
Bu yıl Ukraynalı turistlerin ülkemize fazla gelmesini beklemeyelim. Savaş bittikten sonra muhakkak Rus turistler gelecek fakat Ukraynalı turistlerin sayısında ciddi azalma olacak. Bu boşluğu da Türkiye’nin Alman turistlerle veya OECD ülkeleri ile doldurabiliriz.
10 Mart’ta Antalya’da yapılacak zirve tam bir fiyasko ile sonuçlanırsa Türkiye’nin hem Ukrayna’yı hem de Rusya’yı kaybetme riski var. Bunu göze alamayız, almamalıyız. Bunun iyice bilincinde olalım.
Karadeniz ciddi bir şekilde ısındı. ABD, Kanal İstanbul Projesi ile Karadeniz’e yalnızca Türkiye’den izin alarak geçmek istiyor. Montrö Anlaşması ile Karadeniz’de barış ve istikrara çok ciddi bir katkı yapıldığı ortaya çıkmış oldu. Bu açıdan tüm bilim insanlarının karşı çıktığı Kanal İstanbul Projesi’nden vazgeçilmesi lazım. Kanal İstanbul yerine, artık boğazlarımızın kıymetini bilelim, boğazın anahtarlarını elimizden düşürmeyelim.
NATO bu süreçte üye ülkeler için savunma örgütü olarak ortaya çıktı fakat üye olmayan ülkeler için bir yaptırım yapamadı. NATO’ya Türkiye üye olmasına karşın ABD Kuzey Suriye’de YPG’yi silahlandırdı. Tabii ki Suriye, Irak gibi ülkeler Türkiye için tehdit değil. ABD her geçen gün Yunanistan’ı silahlandırıyor. Yunanistan askeri açıdan hava kuvvetlerini geliştirdi ve bu alanda Türkiye’nin önüne geçti. Türkiye’nin bu konuda harekete geçmesi gerekiyor.
Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.
