BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

AB’nin son durumu, Türkiye-AB ilişkileri

2 dakika okuma süresi

Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesiyle birlikte AB, ciddi bir şekilde Ukrayna’nın tarafını tuttu. Yardım yapmaya çalıştı, fakat AB ülkeleri arasındaki uyumsuzluk ortaya çıktı. Fransa şu anda kendi içişlerine yönelmiş durumda. Macron yeniden seçilmek için büyük bir uğraş veriyor. Le Pen’in de şansı fena değil.

Almanya’da yeni başbakan Olaf Scholz bocalama sürecini yeni yeni aşmaya çalışıyor, fakat oldukça yavaş hareket ediyor. Diğer ülkeler İngiltere’nin ayrılmasından sonra, uzmanlar AB’nin giderek dağınık bir düzen içine girdiğinden hareket ediyorlar. Macaristan’daki son gelişmeler, AB’nin Balkan ülkelerine doğru genişlemesi, AB’yi şu anda topyekun olumlu bir gösterge içine sokmuyor. AB, Ukrayna’ya yardım konusunda da her türlü desteği vermek istese de pek fazla başarılı olamıyor.

Gelelim Türkiye’nin durumuna

Uzun yıllardır AB’ye üye olmak isteyen Türkiye, yeniden AB’ye üyelik konusunda geç kalıyor ve bugünkü hükümetin AB’ye yaklaşımını, AB onaylamıyor. AB, AİHM’in kararlarını uygulamayan Türkiye’ye, Suriyeli geçici sığınmacıları tuttuğu ve geri kabul ettiği için para veriyor, fakat artık Suriyeli sığınmacılarında rafa kaldırıldığını görüyoruz. AB bütün gücüyle Ukraynalı mültecilere kucak açmış durumda.

Türkiye, AB için çok savaşlar verdi. Hakikaten AB müktesebatına uymak için adımlar attı, fakat nedense başarılı olamadı. Türkiye’deki başarıları da AB görmüyor ve başarısız taraflarını çok ciddi bir şekilde ele alıyorlar. Türkiye uzun bir süre daha AB’ye giremeyecek. AB’nin özel statü konusunda Türkiye’ye yeşil ışık yakması, Türkiye’nin gelecekte tam üyeliği için bir adım olacaktır, fakat Türkiye’de bazı aklı evveller “biz tam üye olacağız, özel statü istemiyoruz” diyorlar. AB’ye tam üye olmak çok güç. İlk önce özel statü ile AB’ye ayak atalım. Ondan sonrasını düşünelim. Türk insanı zaten şimdiden Avrupa’ya kaçıyor. Doktorlarımız başta olmak üzere gençlerimiz Avrupa’da okumak için büyük bir savaş veriyor. Her şeye rağmen Türkiye’nin AB ile ilişkilerini düzeltmesinde çok büyük bir yarar var.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir