BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Türkiye Avrupa Yolundan Çıkmış Bir Ülke Tanımında

4 dakika okuma süresi

Altı Balkan ülkesini Avrupa Birliği’ne almak isteyen AB aynı zamanda Ukrayna ve Moldova’ya tam üyelik perspektifi açarken, Gürcistan’ın da bazı şartları yerine getirmesi halinde aynı konumda olacağını belirttiler.
Ne olacak, nasıl olacak? Türkiye 61 yıldır beklediği AB’ye bir adım atabilecek mi? Artık AB’ye tam üyelik üzerinde fazla ısrar etmeden, AB’ye özel bir statüyle dahil olmamız lazım. Bu özel statüyü eski Fransız Cumhurbaşkanı ile Angela Merkel piyasaya sürdükleri zaman hepimiz haklı olarak tepki göstermiştik. Fakat şu andaki durumda bundan başka pek şansımız yok. AB esas olarak 5 ayaktan oluşuyor.
1- Parlamento katılım ve politik haklar
2- AB bütçesine katkı yapmak ve AB bütçesinden pay almak
3- Gümrük Birliği, Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesi
4- Serbest dolaşım hakkı
5- Avrupa güvenlik ve savunma kimliğinin içinde yer almak
1- Parlamento Katılım ve Politik Haklar: Türkiye için öncelik şu anda politik katılım olmamalı. Politik katılım için biraz daha zaman vermek lazım.
2- Türkiye AB Bütçesine Para Ödemeli ve AB Bütçesinden Pay Almalı: Buna göre AB bütçesine Türkiye’nin GSMH’nın 1,4’ü, ülkede toplanan KDV’lerinde 1,9 ödeniyor. Buna karşılık AB bütçesinden tarımsal garanti fonu, sosyal şuturuptur fonu ve bölgesel şuturuptur fonlarından para alınıyor. TAVAK Vakfı olarak 2020 yılında yaptığımız araştırmaya göre, Türkiye, AB’ne 2,3 milyar Euro öderken, alacağı para 6,4 milyar Euro olacak, bu önemli bir meblağ.
3- Gümrük Birliği’nin İyileştirilmesi: Biden AB ile daha sıkı ilişkiler içine girmek istiyor ve yakın zamanda serbest dolaşım bölgesini piyasaya sürecek, buna göre ABD ve AB tek bir pazar olacak. Bunun tabii ki en büyük etkisi başta, Rusya, Çin, Hindistan, Güney Afrika, Türkiye gibi ülkelere olacak. Bu açıdan Gümrük Birliği’nin iyileştirilmesinde Türkiye’nin tam söz hakkı olması lazım, diğer ülkelerle hazırlanan şartnamelere uymamız şart değil. Bunun konudaki görüşmeler Angela Merkel döneminde belirli bir süre kesilmişti, şimdi bu konuda ısrarcı olmalıyız.
4- Serbest Dolaşım Hakkı. Türkiye serbest dolaşım hakkı konusunda fazla ümitkâr olmamalı. Çünkü AB son zamanlarda tam üye olan ülkelere dahi serbest dolaşım hakkını belirli bir süreden sonra veriyor. Türkiye’ye de serbest dolaşım hakkı hemen verilmeyecek. Buna karşılık Türkiye’den şimdiden doktorlar, sağlık personeli, belirli meslek gruplarında çalışanlar alınıyor, Türkiye şimdilik bununla yetinmeli.
5- Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği: Bu konuda AB ilk adımı Gerhard Schröder zamanında 60 bin kişilik ordu kurarak atmıştı. Türkiye’nin de 6 bin askeri bu görev gücünün içinde yer alıyor, buna karşılık NATO ülkelerinden derlenen bu orduya Türkiye’nin kumanda etme hakkı yok, sadece AB ülkeleri söz sahibi oluyor, artık Türkiye’nin de söz sahibi olması lazım. Ayrıca Almanya ve Fransa bir ordu kurma çabası içindeler, bu plana Türkiye’nin de katılmasıyla AB’nin perspektifi değişebilir.
Avrupa Parlamentosu Türkiye’ye uzun zamandır tamamıyla karşı. Fakat AB’nin bazı ülkeleri Türkiye’nin tam üye olmasını istiyorlar. Bunun nedeni Yunanistan’ın istemlerinin son ermesi diyebiliriz. Yunanistan AB’ni Güney Kıbrıs ile birlikte bıktırmış durumda. Bütün bıkkınlığına rağmen Yunanistan’a karşı bir geri çekilme var, bu geri çekilmenin nedeni eski Yunan medeniyeti olabilir. Türkiye’ye karşı da bir itici güç var, Türkiye’nin tam üyeliği veya üyelik görüşmelerini istemiyorlar. Şimdi gözler Ukrayna’nın üzerinde, Ukrayna ödül olarak, kısa zamanda Türkiye’den önce AB ülkesi olacak. Türkiye yine dışarıda bırakılıyor. Halbuki Türkiye’nin büyük kentlerinin çoğunluğu AB’ye hazır durumda. Bir çok ülkeden ve hatta şu andaki AB üyesi ülkeden daha iyi durumdalar. Tüm AB ülkelerinde Türkiye başı çekmeli ve bir an evvel tam üyelik görüşmelerine başlamalı. Artık sadece üyelik görüşmelerinin değil, bazı fasılalarında kapanması ve Hırvatistan gibi Türkiye’nin de tam üyelik yolunda ilerlemesi şart. Eski Doğu Avrupa ülkelerinin tam üye olduğu AB’de Türkiye’nin dışarıda kalmasına hiç kimsenin gönlü elvermemeli. Türkiye bir İslam ülkesi olarak dışlanacak bir ülke değil, Türkiye, İran, Irak ve Suriye ile sınırları olan AB’ye katkı sunabilecek bir ülkedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir