BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Beş Ayaktan Oluşan AB’ye Dört Ayakta Katılabiliriz

3 dakika okuma süresi

AB son günlerde Ukrayna, Moldovya ve Gürcistan ile meşgul, amacı Rusya’nın etrafını çevirmek. Ayrıca 6 Balkan ülkesini de üye etmek istiyorlar. Türkiye ise hiç gündemde yok, bu acı bir gelişme. Türk hükümetinin bu konuda ciddi atak yapması lazım. Avrupa Birliği Parlamentosunun Türkiye raporu ve alınan kararlar Türkiye’nin üyelik yolunu kesebilir. Bunun için 5 ayaktan oluşan AB’nin 4 ayağında yer almamız şarttır.
Bunları şöyle sıralayabiliriz;

  1. Ayak, Türkiye’nin AB bütçesine katkı vermesi ve AB bütçesinden katkı almaktır. 2020 yılına yönelik TAVAK Vakfı’nın yaptığı hesaplara göre; Türkiye, tam üye olarak 2,4 milyar Euro bütçeye katkıda bulunacak, buna karşlık 6,3 milyar Euro AB bütçesinden özellikle tarımsal garanti fonu ve bölgesel şüturuptur fonunda para alacaktı. Tarımsal garanti fonundan Türkiye’nin para alması oldukça güç, zira şartlarını yerine getiremiyoruz.
  2. Ayak önemli bir ayaktır, Türkiye’nin Gümrük Birliği’ne tam anlamıyla dahil olması ve Gümrük Birliği’nin karar mekanizmasında yer almasıdır. AB ülkeleri ve ABD arasındaki ilişkilerin artması nedeniyle, ortak çerçevede Türkiye AB’ye adım atmalı. Bu karar özellikle Rusya, Çin , Hindistan, Güney Afrika gibi ülkelerle bizi kapsayacak bir karardır. Burada Türkiye’nin yer alması ve karar mekanizmasında olması şarttır.
  3. Ayak, AB’ye üye olan ülkeler serbest dolaşım hakkını hemen alamamıştı. Fakat ilginç bir gelişme var, AB Türkiye’den öncelikle Almanya olmak üzere işçi getirmeye başlayacak. Bu açıdan serbest dolaşım hakkından başta sağlık personeli, doktorlar olmak üzere ciddi bir şekilde yararlanır ve serbest dolaşım hakkına adım atabiliriz.
  4. Ayakta Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliğidir. Hepinizin bildiği gibi Gerhard Schröder balkan ülkelerindeki saldırgan politikaya karşı 60 bin kişilik Avrupa Güvenlik ve Savunma Kimliği’ni oluşturmuştu. Türkiye bu birliğe 6 bin asker ile katıldı, fakat teorik olarak AB ülkesi olmadığımızdan karar mekanizmasında yoktuk. Şimdi AB yavaş yavaş kendi ordusunu kurmaya doğru gidiyor. NATO buna yetmeyecek, Türkiye Avrupa Birliği’ni Avrupa Güvenlik ve Savuma Kimliği’nde yer almak konusununda ikna etmek zorundadır.
  5. Ayak politik katılım ayağıdır, bu hemen olmayacak bir ayaktır. Avrupa Parlamentosunda, ülkelerin büyüklüklerine göre parlamenter sayısı belirlenmektedir. Almanya 84 parlementer ile temsil edilmekte, Fransa ve İtalya ise 74’er parlementer ile parlamentoda yer almaktadır. Bu 3 ülke aynı zamanda Avrupa Birliği Konseyinde 29 oy hakları vardır. Biliyorsunuz ülkelerin küçüklüğüne göre bu oy hakkı azalamaktadır. Türkiye bu konuda ısrarcı olmamalı ve dışında kalmasına ses çıkarmamalıdır.
    Türkiye’nin önümüzdeki günlerde AB ile ilişkilerini sıklaştırması, Avrupa Parlementosu ile Karma Parlamenter Komisyonunu Türkiye konusunda çalışmaya teşvik etmesi şarttır. Bu açıdan Yunanistan ve ve Güney Kıbrıs’ın Türkiye’yi dışlama çabalarına karşı çıkılmalıdır. Böylece Türkiye her düzeyde AB ile yeni bir katılım anlaşması yapmak için çalışmalarına ağırlıklı vermelidir. Bunlar yapıldığı takdirde artık Türkiye’nin bir ayağı Avrupa Birliği’nde olacak ve Türkiye’yi dışlamaya çalışan Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fransa gibi ülkelerin etkisi kırılmış olacaktır.
    Türkiye’nin şu anda AB dışında bir alternatifi bulunmamakdır. Ne Karadeniz Ekonomik İşbirliği teşkilatı ne de İslam Ülkeleri Konferansı, ne de BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti) Türkiye’nin kurtuluşu olamaz. Türkiye, yıllık bütçesi 2022 yılında 150 milyar Euro’yu bulan AB’nin içinde yer almak için bir an önce somut adımlar atmalı!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir