KAŞ’TA YAPILMASI GEREKEN 7 ŞEY
10 dakika okuma süresi
Fotoğraf: Kübra Yıldız
Antalya’nın tüm kıyı yerleşimlerinde olduğu gibi Antalya’nın Kaş ilçesi de pek çok antik kente ev sahipliği yapıyor. Şehrin pek çok farklı noktasında yer alan Likya ve Roma kent yerleşimlerinin manzaraları beni bu şehre hayran bıraktı. Biz Kaş ziyaretimizde sade ve modern iç dekorasyonuna sahip olan Carruba Butik otelde kaldık, kahvaltı sırasında bize eşlik eden sakin müzikleri huzur vericiydi. Carruba butik hotel bir aile işletmesi olmasından dolayı kahvaltıda bolca ev yapımı zeytin, reçel, pekmez gibi doğal ürünleri bulmanız mümkün, kahvaltımızı yapıp otelimize yerleştikten sonra Kaşın berrak sularında yüzmeden önce gelin isterseniz hep birlikte şehri ziyaret edelim.
Kaş merkezi keşfetmek için ufak bir gezintiye çıkın!
Bir şehrin ritmini ve ruhunu yakalamak için o şehirde yürümelisiniz! Kaş’ta yürürken kendinizi büyük bir tarihle çevrelenmiş hissedeceksiniz. Şehrin merkezindeki yol kenarlarında, çarşısının içinde Likya uygarlığından kalan lahit mezar yapılarını göreceksiniz, Likya uygarlığından hala ayakta kalan yapıların birçoğunu mezar yapıları oluşturuyor, nitekim Likya uygarlığının sanat anlayışı da en çok mezar yapılarıyla göze çarpıyor.
Kaş’ta manzara noktalarını keşfet
Bir şehri en iyi yürüyerek keşfedebilirsiniz demiştim, bazen gitmek istediğiniz bir varış noktasına ulaşamadan kaybolmanız belki de yolculuğunuzu daha keyifli hale getiren yeni bir deneyim olur sizin için zaten macera denilen şey de böyle bir deneyim değil mi? bilinmezliğin tatlı korkusu ve heyecanı… benim için kaybolmak etrafta tek bir insanın bile olmadığı palamut ağaçları ve mis gibi kokan dağ kekikleri arasından denizi boylu boyunca gören bu tepeye ulaşmak böyle hissettirdi. Bu manzara noktasını adeta ilk biz keşfetmişiz, daha önce bu manzaraya bakan kimse olmamış hissini uyandırdı ben de. Belki de antik dönemde burada bir şehir vardı ve o dönemde yaşayan insanlarda bu manzaraya bakarak ah, deniz ne kadar da güzel parıldıyor diye içinden geçirdi, bir süreliğine dertlerinden, kendi yaşamının koşuşturmacasından uzaklaştı ve tam o noktadan bizim durduğumuz noktadan denizin üzerinde güneşten yansıyan parıltıları gördü ve pırıl pırıl bir yaz gününde denizi seyretti.
Kaş sırtlarından Meis’e bir bakış.
Bu bahsettiğim manzara noktasına gelmeden önce niyetimiz Liman ağzı plajına ulaşmaktı, fakat fark ettik ki bu plaja giden asfalt bir yol yok ve yollarda oldukça taşlı bu sebeple hiç riske girmeden arabayı bir yere park ettik ve trekking yolculuğumuza başladık. Eğer sizde bu manzara noktasına ulaşmak isterseniz bir süre taşlı bir yolda zaman zaman küçük çalıların, zaman zaman dikenlerin arasında yürüyeceksiniz iyi bir ayakkabınızın olması ve mümkünse pantolon giymeniz sizler için yararlı olacaktır, telefonunuzda haritaya liman ağzı yazdığınız zaman haritanın sizi götürdüğü yolu takip edin belli bir yerden sonra aşağıya doğru inen bir yol ve birde yukarı doğru çıkan bir yol göreceksiniz muhtemelen yukarı doğru çıkan yol bu plaja gidiyor fakat biz aşağıya doğru giden yolu seçtik ve yürümeye başladık belli bir noktadan sonra yol bitti ve çalılıkların ve ağaçların içine doğru küçük patika yoldan yürümeye devam ettik ve işte karşınızda Meis (Kastellorizo). Bu manzara noktasına ulaştıktan sonra aslında plaja ne kadar da uzak olduğumuzu fark ettik. Valeriu ayağında terlikleri olduğu halde ormanın içinde bir kilometre daha yürümekte ısrar ettiyse de bunun mümkün olmayacağını en sonunda fark etti ve geri döndük.
İkinci çok sevdiğimiz manzara ise Phellos antik tiyatrosunun en üst basamaklarını tırmandıktan sonra çalılıkların arasından yürünebilecek olan bir tepe, bu tepe sizlere 360 derecelik bir manzara noktası sunuyor. Çukurbağ Yarımadasını önünüze aldığınızda manzaranın sağında Kaş’ın marinası ve ince boğaz plajını görebilirken manzaranın solunda ise kaş’ın Limanını seyredebiliyorsunuz.

Linckia Roastery Cafe’de dünya kahvelerinin kahvenin tadını çıkar
Şehrin sokaklarında yürürken keşfettiğimiz bu harika kahvecide dünya kahvelerini bulmak mümkün kahvenizi soğuk ya da sıcak olarak demleyen barista ise Çin’den geliyormuş kendisi uzakdoğuda kahve demleme üzerine eğitim almış, kahve aşıkları bileceklerdir uzak doğuda Vietnam, Kore, Japonya Tayland gibi ülkelerde her ülkenin kendilerine özgü kahve demleme yöntemleri, aparatları ve ünlü baristaları var. Buradaki barista da kore de eğitimini almış ve Kaş’ta bu kahveciyi işletiyor. Barista kahve seçiminizi yapmanız konusunda da size yardımcı oluyor yumuşak, orta veya sert hangi içimi seviyor iseniz size hangi ülkelerin kahvelerini tercih edebileceğiniz konusunda yardım ediyor. benim moduma göre sütlü, yumuşak ya da sert kahve tercihim değişse de hazır böyle bir baristayı bulmuşken sert, sütsüz ve şekersiz kahveyi, kahvenin aromasını daha iyi alabilmek için tercih ettim, baristanın bu doğrultuda bana önerisi Costa Rica ve Etiyopya kahveleri oldu, fakat Etiyopya’nın biraz daha asidik olacağını söylediği için, ben de Costa Rica kahvesini soğuk demleme yöntemiyle tercih ettim ve tadı tabiki harikaydı, kahve aşıkları da arada sırada kahve içenlerde bence mutlaka Kaş’a gitmişken buraya uğramalılar.

Kaş’ın birbirinden berrak turkuaz renkli plajlarını keşfet
Kaş yerli ve yabancı pek çok turistin uğrak noktası, özellikle yaz ayları Kaş için yüksek sezon anlamına geliyor yani muhtemelen Haziran- Temmuz- Ağustos aylarında şehir oldukça kalabalık, eğer sizde benim gibi kalabalık plajlardan ve kalabalık aktivitelerden hoşlanmayanlardansanız Kaş’a eylül ya da mayıs aylarında uğramanızı öneririm, biz eylül ayının son haftasında gitmiş olmamıza rağmen hala plajlar oldukça kalabalıktı.
İnceboğaz Plajı
Bu plaj çukurbağ yarım adasının en dar kısmında bulunuyor adını da buradan almış bu dar bölgenin iki tarafında da plaj var, biz marinaya bakan taraftaki plajda denize girdik. Bu plaj da maalesef kendi havlunuzu serip oturamıyorsunuz şezlong kiralamanız gerekiyor iki şezlong ve bir şemsiye 50 tl tutuyor, deniz masmavi ve su inanılmaz temizdi burası denizin sığ olmasından dolayı çocuklu ailelerin özellikle tercih ettiği bir plaj.

Hidayet koyu
Bu koya gitmeden önce internetten biraz araştırma yapmıştım ama açıkçası bir işletme tarafından bu koyunda ele geçirildiğini bilmiyordum. Koyun adı ise artık hidayet koyu değil Blanca Beach olmuş bir şezlong 35 lira bir şemsiye 10 lira eğer burada şezlong kiralamadan denize girmek isterseniz kayalıkların üzerine eşyalarınızı bırakıp havlunuzu sererek denize girebilirsiniz. Deniz yine inanılmaz güzel, bence kaşta nerede denize girerseniz girin suyun berraklığı temizliği harika ayrıca bu koya dalış yapmak için teknelerde yanaşıyordu, ben de deniz gözlüğü ile kısa dalışlar yaptım gerçekten inanılmaz!
Kaputaş Plajı
Kaş’ın en ünlü plajını sona sakladım, bu plaj falezlerin aşağısında yer alıyor falezlerin üstü ise kalkana kadar giden dar bir otoyol, yol kenarından manzarası harika olan bu plaj oldukça popüler ve belki de kaş denildiğinde herkesin aklına gelen plajlardan bir tanesi denizi çabuk derinleşiyor ve zaman zaman oldukça dalgalanıyor burada yüzmek biraz daha fazla efor gerektirebilir, fakat o ince sarı kumların üzerinde güneşlenmek, denizi seyretmek bile ayrı bir keyif, bu plajda belediyenin işletmesi bulunuyor ve şezlong ve şemsiye kiralamak isterseniz ikisi birlikte 10 lira, fiyatı oldukça uygun ama pandemi döneminde birbirine fazlasıyla yakın şezlonglarda oturmak istemezseniz de havlunuzu şezlonglara ayrılan alanın sağında ve solundaki boş alanlara da serebilirsiniz. Plajın Restoran’ında da çeşitli içecekler ve yiyecek satılıyor fiyatlar oldukça uygun biz Tavuk şiş yedik ve ücreti 25 lira idi ama yemekler biraz yağlıydı yazın sıcağında böyle ağır yemekler yemek istemiyorsanız mutlaka plaja gitmeden önce kendi yiyeceklerinizi hazırlayın. Ayrıca burada duşları soyunma kabinlerini ve tuvaletleri ücretsiz bir şekilde kullanabilirsiniz.

Antik kentleri ve tarihi yapıları gez
Patara
Bu yıl yani 2020 yılı turizm bakanı tarafından Patara yılı olarak ilan edildi. Likya uygarlığının başkenti olan bu şehir ile ili ilgili önemli bir bilgi ise İnsanlık tarihinin ilk demokratik parlamentosunun bu şehirde yer almasıdır. Efes antik şehri kadar görkemli şehir kalıntılarıyla karşılaşmasak ta bu kent çift sütunlu anıtsal bir meydanıyla Dünyanın en eski meclis binasına ev sahipliği yapıyor. Antik kentin bitiminde upuzun kum tepelerinden oluşan Patara plajı bulunuyor, boylu boyunca uzanan bu kumsal, plaj aynı zamanda yumurtalarından çıkan Akdeniz kaplumbağaları Caretta-Carettaların deniz ile ilk kez buluştukları bir sahil şeridi, Patara’yı ziyaretinizden sonra kum tepelerinden gün batımını izleyebilirsiniz. Bizim orada bulunduğumuz gün o kadar rüzgarlıydı ki açıkta kumların üstünde oturmak mümkün değildi. Valeriu, kenarları ağaçlarla kaplı küçük bir kum tepesi buldu böylece şaraplarımızı içerken ve güneşin batışını seyrederken rüzgârdan korunduk. Kum tepelerinde Altın saatleri yakalayarak harika fotoğraflarda çekebilirsiniz. Patara’dan ayrılırken plajın çıkışında hediyelik eşyalar satan stantlardan size bu tatili anımsatacak deniz kabuklu takılarını almayı unutmayın!
Likya uygarlığının başkenti olan bu şehir ile ili ilgili önemli başka bir bilgi ise İnsanlık tarihinin ilk demokratik parlamentosunun bu şehirde yer almasıdır.

Myra
Myra Kaş’a 45 km uzaklıkta Antalya’nın Demre ilçesinde yer alıyor ama eğer dönüş yolunuz Antalya üstündeyse kesinlikle ziyaret etmeniz gereken başka bir antik kent rotası burası, Daha önce Likyalıların sanat anlayışının mezar yapılarında daha görünür olduğunu söylemiştim, bu antik kentte ayakta kalan en görkemli yapılar ev ve tapınak tipi kaya mezarlarından oluşturuyor.

Snt Nicolas Church
Bu kilise geçmişte Kudüs’e giden hacıların hac yolunda mutlaka uğradıkları bir durak olarak biliniyor. Aziz Nicolas Ortodoks Hristiyan dünyası için oldukça önemli bir şahsiyetmiş, Rusya ve Yunanistan gibi Hristiyanlığın Ortodoks mezhebine mensup halkların yaşadığı ülkelerde 6 Aralık Aziz Nicolas günü olarak kutlanılıyor. Aziz Nicolas iyi davranışlar gösteren çocuklara hediyeler vermesi nedeniyle Noel Baba olarak da biliniyor, kilisenin dışında yer alan Aziz Nicolas’ın heykelinin yanında birçok küçük çocuk ile tasvir edilmesi çocukların koruyucusu olduğunu gösteriyor. Bu kilise benim şimdiye kadar gördüğüm yapımı en eskiye tarihlenen dolayısıyla da en eski görünümlü kiliseydi, kilisenin içerisinde hala bazı freskler bulunuyordu çoğunlukla aziz Nikolas’ın gerçekleştirdiğine inanılan mucizelerinin yer aldığı sahneler resmedilmiş. Valeriu’nun söylediğine göre Ortodoks inanışında insanlar sevdiklerinin isimlerini bir kâğıda yazarak, kiliseyi ziyaretleri sırasında onlara iyi birer hayat dilemek için bu kağıtları duvardaki tuğlaların arasına sıkıştırırlarmış.

Tekne turuna katıl
Kekova batık şehir
Kaş’ta yat limanında sıralı pek çok tur teknesi bulunuyor, limanda dolaşarak hangi tekneyi seçmek istediğinize karar verebilir, tekne turlarının fiyatları ve gezi hakkında bilgi alabilirsiniz, ayrıca kalabalık gruplara özel olarak günlük kiralanabilen tekne seçenekleri de var, biz tur için Simena teknesini tercih ettik kişi başı ücreti 150 TL idi, teknede servis edilen öğle yemeğinde mangalda pişmiş tavuk şiş ve çeşitli mezeler ve salatalar vardı yemekler çok lezzetliydi. Tekne turunun rotasında pek çok harika koy yer alıyor, teknemiz sırasıyla, Akvaryum Koyu, İnönü koyu tersane koyu, Kekova batık şehri, Kaleköy ve limana dönüş benim çok beğendiğim iki küçük tepenin arasında yer alan İnönü koyu oldu Kaşın pek çok koyu gibi burada da suyun rengi turkuaz mavisiydi, Kekova batık şehirde Likya uygarlığının ardından bölgeye Doğu Roma imparatorluğu hâkim olmuş. Doğu Roma’dan kalan kilise kalıntılarını Kekova adasında yer alıyor. Şehrin tarihte yaşanan depremler sebebiyle sular altına gömüldüğü biliniyor bu bölgede kazı çalışması yapılmamış bu sebeple ziyaretçilerin yüzmesi de yasak tekneler sadece Kekova adasının yakınından geçerek buranın tarihi ile ilgili kısa bilgiler veriyorlar.

Kaleköy
Tekne turunun önemli duraklarından bir başkası ise karadan ulaşım sağlanmayan bir yerleşim yeri olan Kaleköy, Köye tekne ile ulaştığınızda sol tarafa giden patika yolu takip ederek denize girebileceğiniz kıyıya ve burada denizin içinde yer alan lahit mezara ulaşabilirsiniz. Eğer isterseniz kano kiralayarak köyün kıyılarında gezebilirsiniz. Tekne bu köyde bir saatlik mola süresi veriyor maalesef bu süre tüm köyü keşfetmek için pek yeterli değil. Masmavi denizi ve mis gibi kokan ada çayları ile beni en çok etkileyen duraklardan birisi de burası oldu. Köyün tepesinde yer alan kaleye yürürken merdivenlerin kenarlarında bile çıkan adaçayları harika kokulu ve doğallar, Kaleye giriş müzekart ile sağlanıyor, köyün insanı çoğunlukla buraya gelen turistlere el emekleri ile yaptıkları kolye, elbise doğal adaçayı gibi ürünleri satarak geçimlerini sağlıyorlar.

