DÖVİZDEKİ CİDDİ DÜŞÜŞ KALICI MI?
2 dakika okuma süresi
Türkiye’de Hazine ve Maliye Bakanı’nın istifasından sonra geçen süreç zarfında dövizde ciddi bir düşüş yaşanıyor ve şu anda döviz belirli kıstaslara oturmuş durumda. Dolar 8,15’te, Euro 9,55’te seyrediyor.
Esas ekonomideki gelişmeler, dövizdeki düşüşün kalıcı olup olmayacağına yönelik olacak. 19 Kasım’da yeni Hazine ve Maliye Bakanı Lütfü Elvan ve TCMB Başkanı Naci Ağbal’ın ortak kararlarıyla uygulanacak yeni faiz politikası önemli bir etken olacaktır.
Herkes fazilerin en azından %3 artacağından hareket ediyor. Belki faizinin artmasıyla enflasyon birazcık yükselecek ama döviz kontrol altına gelecek. Şu anda Türkiye’de banka mevduatlarının %61’i döviz üzerinde ve ayrıca Türk halkının belirli bir oranda dövizini bankaya götürmeyerek, evlerinde tuttuklarını biliyoruz.
Herkeste bir korku var, Türkiye’nin dış borcu artarsa, “döviz mevduat hesapları Türk Lirası’na çevrilir mi?” diye. Halkımızın dövize olan ilgisi ve Türk Lirası’ndan korkusu daha ne kadar sürecek hep beraber göreceğiz.
Bu yıl ihracatımızda herhangi bir patlama olamadı.
Türk Lirası fazla değer kaybetmesine rağmen ara mallara fazla ödeme yapmamızdan ötürü ihracat ve ithal arasındaki açığımız aynı şekilde devam ediyor.
Turizm gelirimizde çok düşük kaldı. Herkesin gözü 2021’e çevrildi. Koronavirüs Avrupa’da her geçen gün arttığı için, önümüzdeki yıl turizmde ciddi bir beklenti içerisine girmemiz lazım.
İhracatımız için üretim sektörlerinde herhangi bir atılım yok. Türkiye hala inşaat sektörü üzerinden dönüyor. Bu da Türkiye’nin büyümesine yetmiyor. Otomotiv ihracatımızın da belirli bir seviyeden sonra durduğunu görüyoruz.
Neler olabilir, nasıl Türkiye yeniden hareketlendirilebilir?
İlk olarak tarımda ciddi bir seferberlik yapmamız lazım ve tarım ürünlerine saçma sapan gümrük vergisi indirimlerini gerçekleştirmememiz gerekiyor. Bunu dikkate alıp üretimde Türkiye’de ulusal bir seferberlik başlatmamız şart.

Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.