ALMANYA İLE İLİŞKİLERİMİZİ PEKİŞTİRMEMİZ LAZIM
3 dakika okuma süresi
Almanya’nın AB’de dönem başkanlığının bitmesine 1 aydan az bir zaman kaldı. Maalesef iki tarafında büyük beklentileri vardı. Türkiye Merkel’in dönem başkanlığında Almanya nezdinde AB ile ilişkilerinin düzeleceğini, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda ümitleri vardı. Almanya’da Türkiye’nin demokratik gelişimi konusunda adımlar atacağını bekliyordu. İki taraftan da istenilenler pek yerine getirilmedi.
31 Aralık itibariyle Merkel Avrupa Birliği dönem başkanlığından ayrılıyor. Kasım 2021’den sonrada Almanya’da siyasi kariyerini noktalıyor.
İlk olarak Almanya’da önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlere odaklanmamızda yarar var. Bunun en büyük nedeni de bu ülkede yaşayan 3,2 milyon Türk kökenli göçmendir. Almanya ve AB ülkeleriyle Türkiye arasında özellikle Avrupa’daki Türkleri ilgilendiren bir diğer önemli hususta karşılıklı otomatik bilgilendirme anlaşmasıydı. Türkiye’deki banka hesaplarında paraları bulunan Türklerin hesap bilgilerini alacak, ciddi bir şekilde vergilendirme getirecek. Burada Almanya’nın beklediği takriben 12 milyar €’luk bir vergilendirme. En azından buradan hareketle 80 milyar €’luk Türk tasarruflarının Türkiye’de olduğunu tespit edebiliriz.
İkinci olarak Almanya’da iktidara kim gelecek?
Hıristiyan Demokratların yine birinci parti olarak çıkacakları kesin. Yeşiller ve diğer radikal partiler, oy oranlarını arttıracaklar belki de koalisyona ortak olacaklar, fakat Hıristiyan Demokratların önümüzdeki ay yapılacak genel kurulunda büyük bir olasılıkla Kuzey Ren Vestfalya Eyalet Başbakanı Armin Laschet parti genel başkanı olacak ve eğer başkanlığı kazanırsa başbakan adayı olarak tüm Hıristiyan Demokratlar tarafından desteklenecek. Türkiye son yıllarda belirli politikacıları ülkeye davet etmiyor. İlk yapılacak iş Türkiye’ye olumlu bakan eyaletteki Türklerin çok sevdiği Armin Laschet’i Şubat ayında Hırıstiyan Demokratların parti genel başkanı seçimlerden sonra Türkiye’ye davet etmesi olabilir. Yakından tanıdığım Armin Laschet bu konuya sıcak bakıyor. Bu konuda adım atmamız gerekebilir.
Türkiye’nin de bu konuda adımlar atması lazım
Ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bugüne kadar doğru düzgün organizasyonlarla Almanya’ya gitmedi. İlk yapılacak, Alman Sosyal Demokrat Parti’nin Eş Genel Başkanları ile görüşmek üzere Almanya’ya gitmesi ve Alman Dışişleri Bakanı Heiko Maas’la görüşmesi gerekir. Aynı istemeleri Meral Akşener içinde getirebiliriz. Meral Akşener Avrupa’da ilgiyle takip edilen bir lider. Yalnız sadece Edirne – Kars sınırları içinde kalmamalı, Edirne’nin ötesine gitmeli. Avrupa Birliği’nde Almanya ile ilişkilerini pekiştiren Türkiye’nin önü açıktır. Fransa, Yunanistan ne kadar Türkiye’yi dışlamak istiyorlarsa da başarılı olamazlar.

Türkiye-Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı ve Brandday.net Genel Yayın Yönetmeni.