BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

21. YÜZYILDA DEMOKRASİ NASIL GÖZÜKÜYOR?

3 dakika okuma süresi

En basit tanımıyla, demokrasi halkın kendi kendine yönetmesidir. Demokrasi dediğimizde de aklımıza ilk gelen kavramlardan biri barıştır. Peki, 21. yüzyılda demokrasinin ilerlemesinde mevcut zorluklar nelerdir?

Her ne kadar demokrasinin M.Ö. 500 yılı  Antik Yunan’da belirli bir yerde ve zamanda yaratıldığını varsaymak cazip olsa da, demokrasinin varlığı beşinci yüzyıl dolmadan önce de dünyanın bazı yerlerinde görülmektedir. İlkel demokrasi diyebileceğimiz, daha gelişmiş formlarda yeniden keşfedildi. En önemli gelişmeler Akdeniz, Antik Yunan ve Roma’nın iki bölgesinde meydana geldi.

Modern demokrasi birçok yönden eski demokrasinin tam tersidir. Modern demokraside bir anayasa, hukukun önünde eşitlik , bireysel hak ve özgürlükler, sivil hak ve özgürlükler, insan hakları  ve bu hak ve özgürlükleri uygulamak için hukukun üstünlüğü olmalıdır. Hükümet şeffaf ve hesap verebilir olmalıdır. Modern demokrasinin en önemli özelliği, özgür ve bağımsız bir haber medyası ve işçi sendikalarına yaygın katılım gibi hükümet dışında demokrasi kurumlarının olması gerektiğidir. Modern demokrasi, aristokrat kurumların tüm kalıntılarının ortadan kaldırılmasını teşvik eder.

Son on yıllara baktığımızda, pek çok ülke ve bölgede demokratik bozulmanın önemli belirtileri var. Daha önceki demokratik ilerleme, hibrit demokrasilerin, popülizmin ve milliyetçilliğin yükselişi, yolsuzluk, siyasete olan güvenin azalması ve artan çatışma ve güç dalgaları gibi önemli tehtidler ve güçlükler ortaya çıkarken durgunlaştı. Bu tehtidler ele alınmazsa, yeni demokrasilerde zorlu kazanımları tehlikeye atabilir ve yerleşik demokrasilerde demokratik ilkeleri çürütebilir.

Yine de, küresel ve uzun vadeli bir bakış açısıyla ve mevcut popüler varsayımla çelişen, demokrasinin sağlık kontrolü oldukça iyimser. Tarihsel açıdan, demokrasi zaman içinde dirençli olduğunu kanıtlamıştır: 1975’te dünya ülkelerinin sadece dörtte birinden 2016’da üçte ikisine kadar, rekabetçi seçimlerin hükümet gücünü belirlediği demokrasilerin sayısında bir artış olmuştur. Dahası, önemli ve kabul edilemez bir açık hala devam etmesine rağmen, ulusal parlamentolarda kadın sayısı önemli ölçüde arttı. Ve her ne kadar internet ve sosyal medya patlaması demokrasi için bir fırsat oluştursa da, onu baltalayabilecek bazı tehlikeler de içeriyor.

Bazılara göre ise yirmi birinci yüzyılda demokrasi birçok şeyi kapsayan  bir terimdir: acımasız kapitalist sömürü, özgür olmayan medya, medya manipülasyonu, kurumsal kapitalizmin sansürü, yalan ların üretimi, modern kölelik…Aslında bunlar hepimizin bildiği ancak konuşmak için pek de açık olamadığımız konulardır.  

Yönetim biçimi olarak, doğrudan demokrasi, eskiden  Eski Yunan Şehir Devletlerinde uygulanıyordu ve günümüzde hala bazı İsviçre Kantonlarında uygulanmıştır. Yarı doğrudan demokrasini  (referandum, halk vetosu vb.) yoluyla İtalya’da uygulanmaktadır . Temsili demokrasiye ise, Türkiye, ABD, Fransa ve İsviçre gibi birçok devlette rastlamaktadır.

Doğrudan demokrasi en ideal yönetim biçimi olarak gözükmekle beraber büyük ülkelerde ve toplumlarda uygulanması imkansız. Demokrasinin ilkelerinden biri oy çokluğu ile karar alma yöntemi ne kadar eleştiri alsa da yine, bügünlerde demokrasiyi en iyi yönetim biçimi olarak tanımlıyoruz çünkü daha iyi bir yönetim biçimini henüz keşfedemedik.

Kaynakça:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir