BRANDDAY

Tarafsız, yorum-haber ve analiz.

Bir “Z kuşağı” portresi: Berkay Çağlar

5 dakika okuma süresi

Bugün siyaset ve ekonomiden çıkıp bambaşka bir toplumsal gerçeklik ve eğlenceyi size anlatacağım. Bir arkadaşımın ve onun gibi dünyayı kavrayan milyonların hikayesini aslında…

Toplumsal gerçeklik kısmı ise baştan şu: “Ne yazık ki Z kuşağı olarak gençliğimizin ülke yöneticileri tarafından çürütüldüğü bir döneme tanıklık ediyoruz.” – Doğru.

Evrensel olma, dünya vatandaşı olma gibi ilkeleri benimseyen Z kuşağı için Türkiye’de yaşam bir hayli zorlu. Ancak tüm bu zorluklara rağmen ülkemizde kısıtlı imkanlarla ortaya konulacak ve hayatın tadını çıkarabileceğimiz gerçeğini bir kenara hemen itmeyelim. Türkiye’de kendi vatanımıza yabancılaştığımız, doya doya gezemediğimiz bir dönemde size bir genç arkadaşımın hikayesini anlatacağım. Artık Türkiye’de üniversite öğrencilerinin bir geleneği olan “okurken-çalışma” durumu kronikleşirken Berkay dostum bunu avantaja çevirmeyi başaranlardan. Diş hekimliği okuyan Berkay’la çalıştığım butik otelde tanıştık. İkimiz içinde koşullar ortaktı. Daha sonra yaz sezonuyla otelde çalışan ve okuyan öğrenci sayısı arttı ve bir blok bile kurduk… “Öğrenci tayfa.”

Berkay Çağlar yaşamın tadını çıkartırken – (WP’den çaldım).

Berkay, Kerem ve ben yaz boyu ter ve gözyaşı döktüğümüz otelde özgürlüğün ve modern köleliğin ne olduğunu belki de deneyimleme fırsatı bulduk. Kerem ve Berkay otelde çalışıp az da olsa birikimleriyle Avrupa rotası çizdiler ve bu hikayelerini Youtube kanallarında yayınlamaya başladılar. Bu konuyu yazıma taşımak istedim zira hakikaten kısıtlı imkanlarla ortaya koydukları vizyon beni çok etkiledi ve ileride değerlenecek Youtube kanallarını ilk duyuran isim medyada da ben olmak istedim… (Bir zahmet olsun da).

Berkay Çağlar – Meis Adası’ndaki gelişmeleri takip ederken (Instagram profilinden çaldım).

Instagram DM’den gerçekleştirdiğimiz söyleşide Berkay’a ilk sorum anlamsızdı çünkü “onu etkileyen doğa olayı oldu mu?” diye merak etmiştim. Sanarsın Kambur Balina’nın doğumuna tanık olmuş… Elbette şüphesiz tanık olduğu doğa manzaraları* olmuştur onu da açın izleyin kardeşim.

Berkay bana seyahat tutkusunu şöyle anlatıyor:

Annem turizmci ve küçük yaşta Türkiye’yi gezmeye başladım. Sadece bir ülke olan Türkiye gez gez bilmiyorken dünya gözümde büyük bir keşif pastası gibi görünmeye başladı. Büyüdükçe bunların yanı sıra insanların kültürel ve dini farklılıkları karakterlerinden olgunluk, eğitim ve teknolojik refah gibi bir çok yaşamı merak etmeye başladım. Özellikle Türkiye’de herkes mutsuz, herkes yurt dışına çıkmanın hayalini kuran gençlerle doluyken ben hayalden öteye gitmeyi amaçladım .

Berkay Çağlar Z kuşağı üzerine değerlendirme – 2021.

Başlangıçta belirttiğim gibi… Z kuşağının Türkiye’yi yönetenlerden farklı düşündüklerini en iyi anlatan tespittir bu… Durum bizler için trajikte olsa ciddi bir başarımız da var. Türkiyeli gençler her olumsuz koşula rağmen hayallerini gerçekleştirmede kararlı…Düşünün demokratik, özgür bir ülkede bu gençler neler neler yapar.

Bakın “seyahatin yaşamına ne kattı” diye sorduğumda Berkay’dan aldığım cevap…

Doğayı insanlardan daha çok sevmeye başladım, insanların başarısını gereksiz bir hırs ve rekabet duygusunun tetiklediğini fark ettim. Bu beni toplumsal başarı baskısından uzaklaştırdı. Bununla birlikte bazı milliyetçi tavırların bize dayatılan ötekileştirme hissiyatını arttırmak amaçla olduğunda dünyalı olduğumuz gerçeğini daha da kavradım.

Birçok aşırı kaliteli insanlar ve ülkeleri de benimseyip kabul etmeye daha yatkın olduğunu fark edip bir ülkeye ve insanlara bağlanmam radikal bir şekilde değişti.

Bu iş nasıl oldu? Klasik bir düşünce olan ben küçücük bir toz tanesiyim. Kendimi yüce görmek yerine çok okumanın yanında okurken gezersem yücelirim diye düşündüm ve yola koyuldum. İlk başta sadece gezmek görmek tek başıma rezil bir şekilde de olsa yaşamak amacıyla yola koyuldum. Türkiye’de okul hayatım iyi giderken ailemin lisans isteğini kendi akademik ideallerimi hallederken yazın 3 ay çalışıp tüm paraya euro yapıp aynı zamanda manevi bir birikim elde ediyordum. 3 ay çalışıp tüm birikimimle 10 gün İsviçre de kalmak hayatımdan 3 ay 10 gün kaybettirmiş görünse de o paranın alamayacağı dostluklar kurmak amacımı ve hayattan beklentimi belirlemek daha önemlisi insanoğlunun hiçbir para ile deneyimleyemeyeceği maceralara atılmak. Bunların parasal ölçütü yoktur. Sadece ya daha çok para hırsı ya da daha çok gezme hırsı vardır bende… Bu süreçte kıyafet almak yerine şort tişört ile gezmeyi, kıyafetimi İsviçre’de bir hostel tuvaletinde yıkamayı tercih ettim.

Berkay Çağlar anılarını anlatıyor – 2021.

İşte evrensel olmak bu dostlar… Koskocaman dünya neyi paylaşamıyoruz? Bu ara siyaset bilimciler tartışıyor… Ulus devletlerle, küreselci güçlerin çıkar çatışması diye bir şeyler… Şayet bu post-truth siyasetin bayalığının bir türü olmasa bile KÜRESELCİYİZ ULAN!

Özetle dünyalı kardeşlerim…İnandığınız ne olursa olsun dünya vatandaşı olarak dünyamıza karşı sorumluluklarımızın bilincinde seyahat edin. Biliyorum Türkiye’de şimdiki döviz kuruyla “bizde biliyoruz kardeşim ama yaklamızdan düşmüyorlar” dediğinizi duyar gibi oldum. Ancak gezmeye yaşadığınız ilden başlayın. Berkay gibi Hostel’de kıyafetinizi yıkamanıza gerek yok… Daha avantajlı. Şahsen ben henüz doğup büyüdüğüm İstanbul’u gezmediğimi fark ettim biliyor musunuz? Henüz Belgrad Ormanı’nda koşmayanlardanım…

Umarım bu yazı ve aşağı bıraktığım Berkay kardeşimin kanalı size harekete geçmek için ilham verir. Ucuz TEDX konuşmalarında yok bu ilham söyleyeyim…

Dünya THY reklamlarında söylendiği gibi “çok büyük, keşfet.”

Kanala abone olmayı unutmayın!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir