Türkiye’de göç olgusunun medyaya yansımaları
3 dakika okuma süresi
Türkiye’de “göç olgusu” üzerine “Türkiye’de göç meselesinin köşe yazılarına yansıması” isimli bir araştırma gerçekleştiren Dr. Sarphan Uzunoğlu, bu araştırmada Türkiye’de farklı siyasal yönelimleri olan medya kuruluşlarındaki köşe yazılarını ele alırken tespit ettiği sonuç, Türkiye’de göç konusunun siyasi karar alıcılar tarafından çözümsüz bırakılmasının bir tezahürü olarak ortaya çıkıyor.
Raporda, “Türkiye’deki siyasal kutuplaşmanın göç tartışmasını domine ettiğini söylemek tam olarak mümkün olmasa da ana muhalefet, iktidar ve diğer muhalefet partileri arasındaki siyasal hat farklılıklarının yansımaları Türkiye’nin siyasal anlamda paralel medya yapısında gözlenebilir derecede somuttu” vurgusu göç meselesinde Türkiye’nin yaşadığı sıkışmışlığı siyasallaşmış medya açısından gözler önüne seriyor.
Raporun temel amacını “12 Temmuz-31 Ağustos 2021 tarihleri arasında Türkiye medyasındaki farklı siyasal yönelimleri temsil eden dijital ve basılı yayınlarda yayınlanmış, ana öznesi mülteciler ve göçmenler olan köşe yazılarından yola çıkarak Türkiye medyasında köşe yazılarına mülteci meselesinin nasıl yansıdığını anlamaya çalışmak.” şeklinde özetleyen Sarphan Uzunoğlu’na göre “köşe yazarlarının gazetelerinin yakın oldukları siyasi partilerinin çıkar ve ihtiyaçlarına paralel yazılar ürettiğini, karşı oldukları siyasal parti ve akımların görüşlerini eleştirdiğini görmek mümkündü.”
Üç farklı yaklaşımla köşe yazılarındaki göç olgusu sınıflandırılmış: Negatif-Nötr-Pozitif
Göç olgusunun üç farklı yaklaşımla sınıflandırıldığı raporda toplamda 50 köşe yazısı incelenmiştir. Raporda, “Toplam sayı üzerinden göçmenlere ve mültecilere yönelik söylem ele alındığında, 50 köşe yazısından 21’inde negatif, 17’sinde pozitif, 12’sinde ise nötr bir söylemin tercih edildiği gözleniyor. Yine toplama bakıldığında, devletin sorumluluğu ve rolüne ilişkin söylem söz konusu olduğunda 50 köşe yazısından 33’ünde negatif, 4’ünde pozitif, 13’ünde ise nötr bir tonun hakim olduğu gözleniyor.”
Negatif yazılara örnek olarak “Can Ataklı’nın “Afgan akını
Biden’in dayatması (!)” başlıklı yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu yine aynı yazarın “Afgan göçünden neden İran değil de bizimkiler korkuyor?” başlıklı yazısında da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve kurmaylarını eleştirdiği görülüyor.”
Pozitif yazılar içinse raporda “Gazete Duvar’da Murat Sevinç ve Saime Tuğrul imzalarıyla yayınlanan yazılarda göçmenlerle ve mültecilerle yaşadıkları zor koşullar, içlerinden geçtikleri yoksulluk gibi gerekçeler üzerinden empati kurulmuş.” Yine Yeni Şafak, Sabah ve Milat gazetelerinde ise “mazlum, zulümden kaçma” gibi nitelendirmeler yapılıp, devlet politikaları ise övülmüştür.
Göç meselesi evrensel bir nitelikte çözüm bekliyor
Raporun sonuç kısmında “göç meselesinin göçmen ve mültecilerle ilgili bir meseleden ziyade bir sistem problemi olduğuna dair yazıların çıkmış olmasının Türkiye’nin mevcut ifade özgürlüğü kısıtlılığında önemli olduğu” görüşünde olan Dr. Sarphan Uzunoğlu, “aynı şekilde Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri ve benzeri aktörlerin siyasal hamlelerine yönelik eleştirilerin de incelediğim yazıların parçası olmasının meselenin evrensel boyutunun kavranması bağlamında önemli” olduğunu söylüyor.
Son olarak raporda çıkan sonuca göre göç meselesinin köşe yazarları tarafından yapılan yorum veya analizlerin kamuoyuna (topluma) etkisinin “göçmenler ve mültecilere ilişkin kriminalize edici ya da dışlayıcı yaklaşımlar kadar yüksek görünmüyor.” Uzunoğlu raporun sonunda bu durumun siyasi yelpazenin farklı noktalarından yükselen çözüm odaklı seslerin önemine gölge düşürmemesi gerektiğinin altını çiziyor.

Türkiye – Avrupa Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı’nda sosyal bilimler araştırmacısı olarak çalışıyor.